Türkiye'nin memur portalı

türküsü bile yazılan, bir anlık da olsa gönlü neşeyle dolduran anca eldekilerin birer birer çıkması ile on altısını hatırlatmak istemeyen gün.

''ilkokulda şaka olsun diye arkadaşa yapıştırdığımız kağıtlarla yaptığımızdır'' şeklinde tanım yapmak için girdiğim ancak yazılanları okuyunca utanıp vazgeçtiğim kavram.

evet, tasvip etmediğimiz bir davranış. muhatap olduğumuz kişiyi belli bir şemaya oturtarak bununla kendimizi savunmaya geçmek ve bu kişinin bazı davranışları kesinlikle sergileyeceğini sanmak.

bu zihniyette olan kişilere karşı konuşurken muhakkak ki aslında hangi fikirde olduğunuzu belirtmek zorunda hissedersiniz kendinizi ki ben bunun stresini çokça yaşıyorum. bir siyasi partinin bir politikasını beğenir överseniz kesin o partiye oy veriyorsunuz sonucu çıkar, ama öyle olmak zorunda mı? elinizde bir fikre ait kitap, gazete vs olur kesinlikle o fikrin savunucusu olarak kabul edilirsiniz. yani kavgam'I okuduysak nazist mi olduk? basit örneklerde bile bu duruma rastlarsınız, sporda bile. eğer filan takım dün iyi oynadı derseniz kesin o takımın taraftarı olursunuz ama taraftar olmadan da beğenilemez mi bir şey?

klasik din anlayışına göre iman şartları arasında sayılan ancak tanımında bulunan 'allah'ın olacak her şeyi önceden bilmesi' noktasında çıkmaza girdiğinden ötürü bir kısım reformist islam düşünürlerince imanın şartları arasında sayılmayan kavram. her ne kadar cüzi irade ile açıklanmaya çalışılsa bile sonuçta yüce yaratan'ın ne olacağını önceden bilmesinden ötürü sonucun değişmeyeceği gerçeği kaderi gerçekten içinden çıkılamaz bir kavram kılmaktadır.

delikanlı mükremin olarak tanıdığımız ancak gidip avustralyalarda ödül alan oyuncu, senarist. gerçekten bu ülkenin çok değerli isimlerinden biridir.

arı maya'nın yaptığıdır.