Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
inanılması güç, hatırlaması zahmetli ama apaçık bir gerçek olan durum.
vaktiyle, yani 90'lı yılların başında, tarık tarcan'ın sunduğu çarkıfelek'ten bahsediyorum efendim. yaşı müsait olanlar hatırlayacaklardır o günleri. akşam yemeği saatlerinde yayınlanırdı. ailecek ekranın karşısına geçilir, her biri birbirinden kıymetli, tıpkı bizim gibi sıradan ailelerden seçilme üç yarışmacı, bilumum ev eşyası ve büyük ödül olan koltuk takımını almak için kıyasıya yarışırlardı. çarkıfelek'in dönerken çıkardığı o "çat çat" sesleri adeta milletçe bizi uyşturur, "pas" geldiğindeki "dı dııt" sesi, iflas geldiğinde yerini pes bir "do doo doooottt" a bırakırdı. yarışmacı için üzülüp tarık tarcan'la beraber yüzümüzün buruştuğu anlardı bunlar. karşı panoda ise yanıp sönen harflerden müteşekkil atasözü yahut deyimi bulmak için oturduğumuz yerden uydurur da uydurur, sesli harf seçimine özen göstermeyen yarışmacıları esefle kınardık.
etap sonunda en çok puanı biriktiren yarışmacı, o puanlara karşılık gelen hediyeleri almak için hediye odasına geçer, ya bir tost makinası yahut da bir walkman alarak ya da 72 parça çatal bıçak setinin yanına eğer az bir puanı kalmışsa bir adet çaydanlık da alıp yerine dönerdi. seçilen hediyeler de bir jenerikle seyirciye tanıtılırdı elbet.
gel zaman git zaman o ciddiyet kayboldu, milletçe kafayı tırlatmaya başladığımız, gerek siyasi gerekse ekonomik olarak zor günler yaşadığımız 90'ların sonu ve milenyum başlarında, m.ali erbil isminde, güldüremeyen komedyene teslim edildi caanım program. tabii ki kanal kanal dolaşıp iyice sulandırılarak. birbirinden çıplak hostes kızlara her hafta yenisi eklenirken yarışmacı profili de daha çok halkın cahil bırakılmış kısmından seçilmeye başlandı. tabii ki erbil'in iğrenç ve belaltı sunumuyla da işler birleşince ortaya durum komedisi tadında, güleriz ağlanacak halimize mottolu haller çıktı.
bir memleketin değişimine şahitlik etmiş programdır çarkıfelek kısacası. bir nesil boyunca fasılalarla devam edegelmiş, bugünkü halini (hala yayınlanıyor mu bilmem) almıştır.
yazıktır.
tarık tarcan'lı günleri ile kıyaslanmaz bile bu son hali.
hele ki sunucusuna zaten değinmiyorum bile
efendim bizim oğlan pek bi meraklı televizyona. geçen bi baktım açmış bu malum sunucunun sunduğu yarışmayı
görünce ben şok, ben iptal tabi
dedim ki " hemen değiştir, hemmmmen. Derhal hem de...."
tahammülüm yok muhtereme hiç hem de.
hemen bir başka kanal olan spor kanalı açıldı (pek hoşlanmasam da daha tercih edilebilir yani)
tanım: eğlenmek ve yarışmak mantığının gerçekten belirli kriterler çerçevesinde gerçekleştiği gerçeğinin artık gerçekliğini yitirmesidir.
işin içine bir zamanlar, eskiden gibi kelimelerin sıkışması ile ne kadar değiştiğimizin, yaşlandığımızın, günümüze çok da fazla ayak uyduramadığımızı gösteren konu.
çoğu zaman zamane çocukları diyen yaşlılarımız vardı, yapılan programları onlar hiç beğenmezdi. bu ne ya derlerdi, eleştirilerdi ve biz aman dede senin zamanın geçti derdik. şimdi biz eleştirdikçe, bizden yaşça küçük insanlarda ne diyor bunlar demeye başlayacak.
gün olur devran döner diye boşuna dememişler. eskiden yeniye, yeniden eskiye.
benden önce yazılanları okuyunca bir An yutkunup kısa süreli şoka girmemi sağlayan ilginç bir tespittir. Yok yani bu aşamadan sonra kimse kalkıp da bu sözlüğün çıtası bir Türlü yükselmiyor gibi bir safsataya kulak asmasın. içinde mehmet Ali erbil, çarkıfelek geçen Kelimelerle bile felsefe yapılabildiğini, edebiyat parçalandığını ve geçmişe özlem nidalarıyla anı paylaşıldığını görüyor ve yazarlarımız huzurunda saygıyla eğilerek onları selamlıyorum. helal olsun.
oysa ismail türüt'ün hediye odasına bodoslama dalıp oradaki yatağa atlayınca top gibi sekerek yere düşmesinden sonra direkt reklama girmesiyle benim için zaten ciddiyetini kaybetmiş bir yarışmaydı Çarkıfelek.
Soruların o dönem zor olması, sunucunun ve konukların cıvıklık yapmaması ile ilgi çeken ve gerçek anlamda zihinin gelişmesine yardımcı olmasından dolayı gerçekleşen durumdur.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |