Türkiye'nin memur portalı

grup abdal'dan dinlediğim ve her dinlediğimde aklıma van depremini getiren ağıt..

yunus'un anası da yakmıştır bu ağıdı diyorum hep.. o kocaman kara gözlerine..

sonra, yerle bir olan hayatlar

yıkılan binalar..

gözü yaşlı dolaştığım sokaklarını, anılarımın üzerinden geçerken hissettiğim her şey. her şey bir ağıt olup taşmıştı yüreğimden..

lê lê dayê yunus nebû zava..

hiç bir şeycik olmaz hem de, ne olacak canımm.. bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasının dışa vurulmuş en gerçekçi cümlelerinden biridir.

insan bu kadar da açık etmez ki kendisini, bulunduğu mevkinin arka bahçesini!

eden değil edilgenler de hep suç!

hep onlar bu hale getiriyor bu güzelim (!) memleketi..

hep böyle ki bu

çalan, çırpan, eden, götüren..

ya siz neyle besleniyorsunuz!..

okuduklarını her köşe başına itina ile; deva, ab, nan gibi bırakan ve bunu paylaşmaktan hiç mi hiç gocunmayan, söz ustalarının yaptıkları gönül işidir.

bir kitap almak istersiniz ve alırsınız..(reklam repliği gibi oldu, kabul)

bir kitap ismi ya da yazar'ı duymuşsunuzdur ve bir yerde karşılaşmışsınızdır. lakin, o kitabı okuyanı/okuyanları okumadan, ne menem bir şey olduğunu anlayamazsınız çoğu zaman.

ve bir okurla karşılaşırsınız - yorum gücü ve tahlili yüksek- ve artık o kitabı nerede görürseniz görün, gözünden tanırsınız. elinize aldığınızda içeriği hakkında verilen nefis yorumlar ve karakterlerine biçilen yergi ve övgüleri şıpp diye kapağından anlarsınız.

hiç tanımadığınız yazarlar ve hiç okumadığınız kitapları dahi, bu gönül ustalarının kaleminden damlayan şifa ile, dimağınızda kalacak lezzetlere bir adım daha yaklaşırsınız. başkaları için belki küçük ama kendiniz için kocaman bir adımdır bu. at gözlükleri ile uğraşmak zordur zira..

elinize, yüreğinize almaya çekindiğiniz -öcü muamelesi yaptığınız- nice hazineleri, bazen de bu yolla keşfedersiniz.

yaşar kemal'in evdale zeynik'i

oya baydar'ın jiyan'ını

gogol'un akakiy akakiyeviç'i

livaneli'nin maya'sını

Mehmed Uzun'un ta kendisini!..

tanıyoruz artık onları değil mi?

kültür ve göç harbi

yakım, yıkım harbi..

evet 93'ten bahsediyorum! 1993!..

şeylerin bütününden arınmak için çabalayan şey gibi bir şey mi? acaba dediğim şey

farklı bir şey

çok şey var belki de yazılacak

ama herhangi bir şey gibi, şey etmek işte..

mıy, mıy, mıy..

(tebessüm)