Türkiye'nin memur portalı

bir muzip gülüşün ardında çığlığı yazıya döken bir deli yazar.

ülke gerçeklerine tabiri caizse "çomak sokan", kıyısından köşesinden ikinci yarıya kadar ki zamanda, kadınların üfledikleri düğümleri bir bavula tıkıp, yollara düşüren yazar. bazen ilginç meyve sesleriyle kurşun seslerini bastırmanın peşinde. yaratıcılıkta sınır yok arkadaş!

devir susma devri değil, seyretme devri hiç değil. devir analiz etme, bakış açısını genişletme ve empati kurma devri.

..ve devir'den diyor ki;

""bu ülke, insanı her gece çaresizlik hissiyle uyutup sabah da sana ait olmayan bir utanç duygusuyla uyandırıyor. gece sen bilmeden kim bilir ne rezaletler, felaketler yaşanıyor. sabah da kendi kendimizi, bulunmadığımız yerlerdeki ölümler için suçlayarak, utanarak uyanıp.. his kuşatması bu. felç oluyoruz, felç!"

gözümüzden kaçmayan durumdur.

sarı-lacivert seviyorum

ama ben beşiktaşlıyım demek gibi bir şey mi?

uzun zaman önce yazdığım bir kaç kelamı, copy-paste edeyim şuraya da, ortalık sarı kanarya olsun

(tebessüm)

"benim rengim insan,

cümlelerim ruh

duruşum güven ise eğer, başka şeylerin ardına düşmem için bir neden yok ki..06/04/2012"

benim rengim buşra

kalemim, kelamım buşra

(kendimi ihbar etmiş gibi hissettim-gülücük)

arada ayaklarını uzatıp kahve ısmarlamaktır kendisine dediğim durum.

jimnastik mi? o ne ola ki..

dé lori lori berxemın lori (nenni yavrum nenni)

(tebessüm)

tahammül sınırlarını zorlayacak (!) bir uygulama yapmışsın google amca, dedirten başlık.

bir yerde kürt varsa, ama'ların başını çektiği cümleler silsilesi

bir yerde kürt dili varsa, kesin bir oyun vardır düşüncelerinin yoğunluğu..

bahoz (fırtına) filminden bir replik geldi aklıma şimdi "ne var, ben de türkçe konuşuyrum"

böyle bir dil yok(!) mehmed uzunlar boşuna kalemşörlük yapmış!

böyle bir dil yok (!) analar boşuna ağıt yakmış

e ama böyle bir dil hiç yok (!) boşuna hawar gazé (bağırış) ediyoruz.

zararsız kurtlardan biridir.

ısırmaz, parçalamaz, derdi kendiyle olan, bazen dünyanın döndüğünü dahi fark etmeyen bir canlı türüdür.

bir haberde okumuştum, başlığı görünce aklıma geldi

almanya türkiye'den kurtlu elma talep ediyormuş. sebebi de, ilaç yapımında kullanmak için. almanya tıp alanında ileri bir ülke, bunun sebebi de, nazilerin yahudi kıyımında elde ettikleri cesetler üzerinde her türlü inceleme imkanı bulmalarıdır. neyse konu dağılmasın.

kurtlu elma istemelerinin sebebi de şu imiş; sağlıksız bir elmanın içine kurt girmezmiş, ancak ve ancak sağlıklı olursa kurt orada yuva yapar kendisine. sözün özü şu; almanya bizim burun kıvırıp çürüdü, kurtlandı diye attığımız elmalara talipmiş vakti zamanında..

(yaa aynen öyle, ama kimse sipariş etmez kitap kurtlarını, kontak kurmaya gerek yok)

(tebessüm)

şimdi dönelim konumuza ve kısa keselim;

kitaba zarar vermeyen kurttur. içine girer, dışından bakar, yuva yapar ve daha bir sürü şey..