Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

buşra

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,459 entry 376 konu hiç puanı yok
03.12.2021 04:19 son işlem tarihi takip etme takip et

Bütün kadınların kafası karışıktır

bir üsteki entry'e cevap vermek istediğim başlık.. (o mavili copy-past mi nedir yapamıyorum ondan, keşke ölsem ..gülücük..)

fena fikir değil, ardından da bir kahve ve akşama marmaris balıkçısı hiç fena olmaz derim

rakı-balık teklif ediyorum ben de

hadi buyurun bakalım

(tebessüm)

17.02.2019 22:06
  1. ben hep 17 yaşındayım

    seriye bağladığım birol öztürk kitaplarından biri daha.

    cunta döneminin katlettiği erdal eren'in kaleme alındığı bir kitap.

    dönemin çatışmalı ortamında, insanların yok yere nasıl idam edildikleri, düşünce özgürlüğünün ayaklar altına alındığı (hoş hala bile değişen bir şey yok ama ) gencecik bedenlerin cezaevlerine sürüldükleri ve hayatlarının baharında kendi bedenlerinden çokça büyük işkencelere maruz kaldıklarının sadece bir örneği; erdal eren

    "asmayalım da besleyelim mi?"lafının tarihe kara bir leke olarak geçtiği herkeslerce bilinir.

    kimi çevrelerce "erken yeşeren dal" diye de anılmakta.

    araştırma sonucu yazılmış bir kitap, okuyun derim.

     
    (Bkz: erdal eren)(Bkz: birol öztürk)
  2. Binali Yıldırım

    çoktan su almış geminin yeni kaptanı.

     
  3. gelen gideni aratır

    gidenin kurduğu doğru/yanlış düzenin etrafında, kendince düzen kuranların bir anda sudan çıkmış balığa dönmelerinden kaynaklı söylenen söz.

    aratıyor mu gerçekten?

    kendi kurumum da görmedim de

    (tebessüm)

     
  4. küçük iskender

    bir elinde nağmeli rakı, diğer elinde bol anasonlu şiirlerin üstadı.

    yanlış mı söyledik?..

    yok hayır, tam da olması gerektiği gibi bence. en az rakı kadar etkilidir o'nun şiirleri. okurken, okuturken.. ve işte en can alıcı şiirlerinden bir dörtlük:

    "senin yaşın aşka tutmuyor hiç gelme sevgili

    bükülmüş dudaklarına bükülmüş sözler büyük kaçar

    on santim daha uzasan başın göğe çarpacak

    göğsün diyordum göğsünden söz ediyordum / sen.."

    geçtiğimiz günlerde yaşadığım şehirde şiir dinletisi vardı. şanstı bu benim için. kendi sesinden kendi şiirlerini dinledim ve geceye anason kokulu cümleler kaldı.

     
  5. ehmede xani

    kürt edebiyatı'nda önemli bir yere sahip olan ve mem u zin'in yazarı olan ölümsüz filozof.

    kimileri, "xaniyani" aşiretinin yaşamış olduğu "xan" köyünden dolayı, ehmede xani'yi hakkarili olarak bilir. kimileri de, van'ın hoşap ilçesi civarında hakkari'nin xan köyünden göç edenlerin yaşadığı "xaniyani" aşiretinin devamı kabul edilen, yaklaşık 50 köylerinin bulunmasından dolayı, ehmede xani'yi van'lı olarak bilir.

    yapılan son köklü araştırmalara göre; "xaniyani" aşireti, hakkari-çukurca-xan köyünden van-hoşap'a göç eder. 4 kuşak burada yaşadıktan sonra, şeyh abdurrahman xani ve ailesi doğubayazıt'a göç ederler. doğubayazıt'ta da 4 kuşak yaşadıktan sonra ehmede xani dünyaya gelir.

    bazı kaynaklar doğumunu 1651, ölümünü de 1707 olarak belirtmiştir.

    xani'nin yaşadığı dönem ve ortamda dört dil önem taşıyordu. bunlar kur'an dili arapça, edebiyat dili farsça, resmi dil osmanlı türkçesi ve halkın konuştuğu dil kürtçeydi.

    xani "mem u zin" 'i yazarken gereken ilgiyi göremeyeceği için anadili kürtçe ile eserlerini yazmıştır.

    birleştirilmiş 5 büyük eseri var; vereki daimane, vereki da islame, mem u zin, nubehara biçukan, divan.

    ölümsüz eseri mem u zin'in; kitap, sinema ve tiyatroya uyarlanmış olarak hatmettim diyebilirim. bir ulu eser gerçekten.

    ve der ki mem u zin'de;

    "şerha xeme dıl bıkın fesane

    zıne u mem bıkın bahane"

    (gönüldeki derdin şerhini kılayım efsane

    zin ve meme'yi edeyim bahane)