Türkiye'nin memur portalı

ruhları kirlenmediği , hırs, bencillik gibi duygularla karşılaşmadıkları için ve o yaşlarda ufacık şeylerle bile mutlu olunabileceği gerçeğini insanların yüzüne vuran çocukların davranışıdır. bu mutluluklar bizi de mutlu eder, bazen farkında oluruz bazende görmeyiz bile.

herhangi bir yaşanan olayda, gördüğünden ziyade, daha fazlasını isteyen, sürekli soru soran, ne yapılmak istendiğini görmek yerine neden, nasıl gibi sorulara takılma durumu.

iyidir hoştur bazı şeylerin nasıl gerçekleştiğini ama sürekli aynı modda gidildiği zaman, karşı tarafa sıkıntı veren olaydır.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun, "Ümmeti, İslam'dan uzaklaştırdılar. Bizler inancımızdan uzaklaşınca dengemiz bozuldu, istikrarımızı kaybettik. " demesi.

pkk bu sayede orada güçlendi ya, yoksa o bölgede bu kadar rahat edemezdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirmek isteyen Selina Doğan'ın, "Biz Allah'tan değil, hukuktan ve bu ülkenin elden gitmesinden korkuyoruz" sözlerini dile getirmesi.

kemal kılıçdaroğlu'nun daha önce dile getirdiği ve gaf olarak nitelendirilen sözün, öz be öz olduğunu gösteren ve chp'nin kendi bakış açısını dile getirdiği ve her partilinin de aynı şekilde düşündüğünü gösteren sözler.

sizi korkularınızla başbaşa bırakıyorum. ne de olsa ölüm gibi güzel bir temizleyici var. biz orada size hatırlatırız, ne de olsa hepimizin son gidiş noktası orası. sonuçta "korkulmayan" yaratıcıya hesap vereceğiz.

çok sevdiğimiz bir insanı uzun zamandır göremediğimiz durumlarda söylediğimiz sözdür.

bu söz nasıl lügatımıza girmiş acaba, burunda bir insan nasıl tüter, anlamış değilim.