Türkiye'nin memur portalı

her yazarın başına gelen, bütün zorlamalara rağmen yazamadığı konular. ilgi alanına girmemesi ya da tam olarak bir tanım bulamaması gibi sebeplerle başa gelen durumdur.

uzun süre kapalı bir şekilde saklanacak kumaş türü şeylerin arasına konan, böceklerin korkulu rüyası olan koku.

Türkçe nasıl katledilirin en büyük örneği olan yazışma türü.

zamanla insanların beyinlerini yıkayan, bu da böyle yapılabilir, yapılmasında herhangi bir sakınca yok gibi kavramların insanların bilinç altına empoze edilmesi sonucu doğan uyuşmadır. ilk başlarda vakit öldürmek, can sıkıntısından izlenmeye başlayan programlar ( bu programların bir çoğu kurgu) hayatımızda büyük bir yer edinmeye başlıyor. öğrendiğimiz doğrular ile tv'nin bize sunduğu doğrular çelişmeye başlıyor ve sürekli aynı şeyleri görünce doğru tek hale geliyor o da medyanın bize sunduğu oluyor.

aile bağlarını koparıyor, halana, dayına bir acayip bakmaya başlıyorsun. sanki sana kötülükleri dokunacakmış gibi, yoldan yanımızdan geçen adama şüpheyle bakıyoruz. güven duygumuzu kaybediyoruz ve bize uymayan hayatlara da adım atabiliyoruz ve bu atış genelde hayal edilenden çok farklı bir yerde oluyor.

hayal gücü yüksek olan insanlardan ziyade, korkak, şüpheci bir toplum oluşturuluyor. gelenekler değersizleşiyor, dini hassasiyetlerimiz sona eriyor.

medya patronlarının yönettiğini düşünüyorum bazen, tv bir gün olmasa ne yapacağımızı şaşırıp kalıyoruz, o kadar bağımlı haldeyiz.

bilmeyen anne yoktur diye düşündüğüm ve bebekken hepimizin de kulaklarında çınlamış olan, en bilindik ninni.