Türkiye'nin memur portalı

günlük bir sigarayı feda ederek %40 'lık mtv vergisinin ödeneceğini dile getirerek, birçok kesimden tepki alan ankara büyükşehir belediye başkanı.

bizlerden de sana şöyle bir teklif var;

oğlunun sahibi olduğu beyaz tv'nin yıllık gelirini milli savunma giderlerini karşılamak adına devlete bağışlasan güzel olmaz mı? hatta maaşını da bağışlasan çok büyük bir yardım olur. milletin üç kuruşluk maaşına ve çalışarak, alınteri ile kazandığı otomobilinden uzak dursanız olmaz mı?

nedense size herşeyin alası bize de nerde kazık var, onlar gelip buluyor.

hala ankara'nın başında nasıl duruyorsun anlamış değilim.

futbol aşkıyla yanan yazarlar sayesinde sol tarafın tamamen maç konularıyla dolması sebebiyle, bu ülkede daha önemli bir şey yok mu, hayatımız onbir kişiden mi ibaret diye düşündüren başlıklar.

artık baydı bu konular. bakıyorum ya karşılaşma ya futbolcu adı, eşi vs.'ler çıkıyor karşıma. yeri geldiğinde bende yazıyorum ama her şeyin fazlası insanı sıkıyor. bu ne ya, yine mi diye isyana sürüklüyor insanı.

bir çok yazarı ilgilendiren konular yer alsa daha güzel olurdu.

yüzde kırk olayına halkın tepkisinin artması sebebiyle geri adım attıklarını gösteren açıklama.

artık atılan adımlara biraz dikkat etmeleri gerektiğinin farkına varsalar iyi olacak. çünkü artık seçmende bu durumdan rahatsız. sürekli ben yaptım ben ettimle olmaz, insanları soyarak bir yere gelemezsiniz ve soyduğunuz insanlarda bu ülkenin vatandaşı.

kapılarını aç gönder gitmek isteyen suriyelileri, bak giderlerin nasıl düşecek. kendinize bir gecede yüzde yüz zam yapmak yerine, verilen maaş zamlarına hayır deyin. biraz da kendinizden fedakarlık yapın. bazı şeylerin suyunu çıkardınız.

domates üreticilerini sevindirecek haber.

bizi sevindirdi mi, orası biraz muallak konu. şimdi rusya dedi ki sizden ben almıyorum domates. ee almadı da ne oldu, bu sesi duyduk ama domates duymadı. markete gittik koşa koşa bir hevesle. yaşasın domatesler bize kaldı, istediğimiz gibi alır, yeriz içeriz. en iyileri, en güzelleri, en ucuzları bizde kaldı ama ne oldu. kocaman ama koskocaman bir hava aldık.

gittik markete, domates de aynı, fiyatları da aynı. hani üreticinin elinde kaldıydı, bu yüzden ucuz satılacaktı ve biz bu ülkenin domatesini ilk defa ucuza yiyecektik, hem de en kalitelisini. sürekli marketlerde ihraç fazlası ya da çarık çürük domates görmeyecektik.

kısacası hayallerimiz suya düştü her zamanki gibi.

üzerinden yedi ay geçmiş olan ilan.

daha yenice gördüm ve daha önce görsem fikrim ne olurdu. Tam olarak karar veremedim. bir sürü sorunlu üyeyle karşı karşıya gelmek, onlara laf anlatmaya çalışmak, kurallardan bahsetmek, böyle yapmazsan olmaz diye diretmene rağmen, ben istediğimi yaparım diyen tiplerle uğraşmak kolay değildir. bunları düşününce hiç de cazip gelmedi.

bana yat kat verirlerse belki o zaman düşünürüm. (tebessüm)