Türkiye'nin memur portalı

"bir yanlışlık falan oldu sanırım, o masada ben olmalıydım", diyerekten gelinin ya da damadın saçını başını yolma hallerinin ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir durumdur.

ünlü yada sosyetik kişilerin dediği gibi "biz çok iyi dostuz" söylemi, bizim günlük hayatımızda çok da fazla yer almaz. biz ayrıldıysak, o kişinin yüzünü bile görmek istemeyiz ki, bir de nikah şahidi olalım. eğer belasını bulsun diye yapıyorsak o da ayrı konu. eski sevgilinin mutsuzluğuna ben sebep oldum, yaşasın diye kendilerini de mutlu edebilirler.

bu konu hakkında bir çok teori üretilebilir ama genelde bu şahitlik işi medyatik, sosyetik kişilere aittir. çevremizde çok ama çok nadir olabilecek durumdur.

hele bir de bu ilişkiyi bilen kişiler varsa o düğünde, yeme de yanında yat. ne dedikodular döner, neler neler anlatılır, resmen şehir efsanesi bile olabilir, bu şahitlik hali.

çevresindeki kişilere çaktırmayan kişidir.

erkeklik gururu diye bir şey var, küçücük böcekten korktuklarını nasıl söylesinler. koskoca adamları deviren, belki de mahallesinde ağır abi tavrıyla gezen, höt höt bir kişinin böcekten korkması kadar şaşırtıcı bir durum olamaz çevresi için. yıllardır edindiği karizmayı yerle bir etmek istemeyen bir çok ağır abinin sakladığı fobisidir, kendileri.

el ne der elalem nasıl bakar, diye diye korkularımızı bile saklar hale geldik. sonuç olarak insanoğlu sanıldığı kadar cesur değildir ve herkesin bir korkusu yoktur. deli dumrul'um ben diyen çok azdır, varsa bile koca yalandır.

yazarların yazma şevkini azaltacak butonun yeniden, eski yerine getirilmesi isteği.

facebook gibi büyük bir sosyal ağ olan site bile kullanmazken, sözlükte yer almasının da çok da gerekli olmadığını düşünüyorum. insanların moralini sıfıra indirmekten başka işe yaramayacaktır.

beğenmiyorsak zaten "beğendim" butonunu kullanmıyoruz. bazen entry'ler de bile savaş yaşanıyor ki, bu sefer de soğuk savaş çıkardı, sözlükte.

şuracıkta bir yazma keyfimiz var, onu da birileri yok etmesin. suistimale açık bir buton maalesef.

yapabilene helal olsun, dedirten aparma.

tamam özgün olsun, üretilsin istiyoruz ama bu sözlükte yazan başka sözlüklerde de yazıyor. belki de getirdiği konuyu, oraya kendisi açmıştır ve buraya da yazmaktan kendini alamamıştır. sonuçta orasının platformu farklı buranın ki.

eğlenmek olsun amaç, hayat zaten çok zor, sıkıcı, bunaltıcı. barime kendimizi de burada fazla kasmayalım.

başka sözlüklerden gelen çok eğlenceli başlıklar var ve başka yerlerde yazanlarda alsın buradan götürsün. o kadar da haset değiliz, paylaşımcı bir sözlüğüz.

o kadar.

marketine gelip de, şu var mı yok mu diye soru soracak kişiler için alınan önlem. müşteri haklıdır ama sürekli soru soran müşteri insanı çileden çıkarabilir. su var mı sorusu kadar mantıksız bir soru olamaz ve bu saçma soruya da market sahibi "su bulunur" yazısı asarak, kısacası ilan vererek karşılık verir. sorma gel al ve beni de uğraştırma, şu sıcak günlerde.

yalnız yukarıda yazdığımın hepsi bir şakadan ibaret.

insanın aklına su düşürmek isteyen, çakmağını kaybetmiş biri olma olasılığını düşünerek bir tür satış taktiği yapmaya çalışır. bir de yanlışlıkla yan dükkana girerse ne olacak, bütün yolları kapamak gerekli.

bizim ülkemizin esnafı bencildir, yan komşudan bir şey alınmasını istemez. eski osmanlı kültürü yoktur, adı üstünde eski de kalmış değerlerden biri, komşuyu düşünmek.