Türkiye'nin memur portalı

ilk hikayesini dinlediğimde inanılmaz derecede etkilendiğim, çok güzel ilahi. şimdilerde ilahiden ziyade daha farklı bir şekil almış ama nasıl söylenirse söylensin anlamı değişmiyor.

yıkarsan yağlanmaz diye olaya açıklık getirmek istediğim konu. olay bu kadar basit, sac da ki yağlanma için bu kadar da entel ya da bilim adamı gibi takılmaya gerek yok.

mısır denince akla gelen ölülerdir. bazı maddeler ve sargı bezleriyle ölmüş kişinin bedeninin sarılarak, uzun zaman diriliğini koruması amacı güder. sonra ziyaretçilere gösterirler, bir zamanlar kralımızdı, bu haline kanmayın, ne canlar aldı, adı batasıca diye devam eder bu sohbet. mısırlı bilir mi bu kelimeyi bilmez ama ben tanıtsam kralı bu şekilde tarif ederdim.

çaya batırarak yemesi zevkli olan bisküvi. büyü artık diye bir ses duydum sanki ama olmaz ki. Yine yasaklar, yine yasaklar.

insanların içindeki hayvan sevgisinin ortaya çıkması sonucu meydana gelen şarkılardır. insan sevgisi derken hangi insan sevgisi acaba diye düşündüm bir an. insanlara sevgimiz mi kaldı?

neyse barış manço'nun bir şarkısı geldi, paylaşayım hemen.

A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-

Oku bakayım AYI oku bakayım AYI .