Türkiye'nin memur portalı

içinde, yanılmıyorsam dünyanın ilk bilardo salonunun olduğu keşfedilen eski yapı.

göbeklitepe 12 bin yıllık bir tarihe sahipse, bilimsel olarak bir sorun yok, "insan" olarak adlandırılabilecek canlının geçmişi 300 bin yıla kadar gidiyor. sorun şurada, semavi dinlere göre adem babamızdan bugüne geçen süre yaklaşık 7 bin yıl. yani bu durumda ya dinlerin anlattığı 7 bin yıl hatalı ya da bunu inşa eden insanlar değil. üzerine basa basa insanların yaptığı söylenmiş, o halde çok net bir çelişki var. bunu, bu yapıya inanç penceresinden bakanların açıklaması gerekiyor.

aslında burada veya diğer başlıklarda bu kişiyle yaşanan tartışmaların sebebini Ahmet arslan güzel anlatmıştı tvde. Protagoras diyor ki; "her şeyin ölçüsü insandır." platon da diyor ki "her şeyin ölçüsü tanrıdır." Protagoras'ın dediğini rehber edinirsen başka bir dünya oluşturursun, Platon'un dediğini rehber edinirsen daha başka bir dünya oluşturursun. bu kişi, bilmese de Platon'un(islam coğrafyasında Gazali'nin) düşüncesini rehber edindiğinden her şeyi, her konuyu inanca ve tanrıya bağlıyor.

neyse, haddinden fazla uzadı. esasen gayet de önemli bir başlık. ayrıca "ben her kişi/kurum/ideolojiye istediğim gibi sallarım ama kimse benim desteklediğim kişi/kurum/ideolojiye en ufak bir eleştiride bulunamaz" anlayışına sahip biriyle tartışmak zaten anlamsız.

ülkemiz sınırlarında yer alan çok eski bir yerleşim yeri.

yanlış hatırlamıyorsam ilk seccade, ilk takke ve bir aile babasının giydiği her halinden belli olan ilk çizgili pijama burada bulunmuştur.

iki sevgilimle aynı anda ve aynı mekanda kutlayarak dosta düşmana gözdağı vereceğimden beni ilgilendirmeyen vasat durum.

şaka lan şaka, en son kutladığımda ismet İnönü başbakandı, yüreğinize inmesin hemen köftehorlar.

hiçbir dine inanmayan kişi.

öncelikle ateist olanların çoğunluğunun felsefi kaynaklardan ziyade bilimsel verilerin kutsal kitaplarla çelişmesinden, şu anki inançların bir tanrının gönderemeyeceği sığlıkta olduğunu düşündüklerinden vs. ateizme yöneldiklerini düşünüyorum.

bilim, gerçekten de çok şey bilmemektedir, klasik okyanusta damla örneği bile yetersiz sayılabilir. ve fakat, bilime güvenmek, sadece ateistlerin değil aklı başında olan herkesin yapması gerekendir ki zaten, müritleri arasında uçtuğu kaçtığı iddia edilen hocalar, şeyhler de bir sağlık problemi olduğunda tamamen evrimsel biyoloji üzerinde şekillendirilmiş modern tıp kurumlarını tercih etmektedirler, "ya bizim bir şeyh arkadaş vardı, ona bir okutalım" diyenini duymadık mesela. bütün bilinmeyenleri açıklaması şu an için kesinlikle mümkün olmasa da, geliştikçe, açıklayabildikleri açıklayamadıklarından fazla olacaktır.

evrim kesinlikle vardır, on binlerce kez test edilmiş ve hiçbirinde yanlışlanamamıştır ama Darwin'in dedikleri hala geçerli sanılmasın, yüzlerce kez değiştirilmiş ve geliştirilmiştir, Darwin'e olan saygının sebebi, evrim mekanizmasını ilk defa bir sistematiğe oturtmuş olmasıdır. evrimin olmadığını düşünen arkadaşlara tavsiyem, "evrim yoktur" diyorsanız da internette görülebilir, bulunabilir mecralarda demeyin, çocuklarınızın-torunlarınızın dalga konusu olursunuz. şu an ilk canlının nasıl oluştuğu tam olarak bilinemese de bu konuda çok ciddi çalışmalar vardır ve sizi temin ederim ki bir gün ispatlanacaktır. mesela şu sıralar üzerinde çalışılan "xna" yani yapay dna ile şu an dünyada var olmayan canlılar "üretildi".

evrim sadece tesadüf ile ilerlemez, çevre koşullarına en uyumlu olacak tesadüfi mutasyonlar ile ilerler. yani etobur bir diyete sahip olduğu müddetçe bir aslanın toynaklarının olmayacağına garanti verebilirim ama bir gün kanatlanıp uçmayacağına garanti veremem, azıcık biyoloji ve evrim bilen ne dediğimi anlayacaktır.

velhasıl, evrimi yaratıcı var-yok tartışmasına çevirmek gereksizdir. hele bunu ateist başlığında yapmak daha da gereksizdir. evrimi isteyen ateizme, isteyen tanrıya bağlasın, bir gerçektir. kabul etmeyenler de Dünya'nın düz olduğunu nasıl kabul ettilerse evrimi de kabul edeceklerdir ya da etmeyeceklerdir fakat her halükarda hastaneye düştü mü evrimle tedavi edileceklerdir. evrim zaten herkese, kendisini kabul edip etmememiz konusunda "çok da fifi" demektedir. -gülücük-

Bayburt'ta bir mahallenin muhtarlığına aday olduğunu öğrendiğim vasat yazar.

seçilemeyince gelir zaar, bir sonraki nick tahminlerim; bla bla, tırı vırı, çok da fifi, antin kuntin.