Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Colonel Hans Landa

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

555 entry 13 konu hiç puanı yok
10.11.2022 15:38 son işlem tarihi takip etme takip et

aslan adam

bildiğim kadarıyla fransız "peugeot" markasının sembolünün hikayesi bu heykele dayanmaktadır.

31.08.2022 15:28
  1. kavga

    akıllı bir insanın gerek sözlü gerek fiziksel olanından kaçınması gereken eylem.

    kavga, ilkel dürtülerin gün yüzüne çıkmış halidir, iki aslan grup liderliği için tartışmaz. freud "kavga etmek yerine küfür etmeyi tercih eden ilk insan uygarlığın kurucusudur" der. kaçınılmaz olduğu ana kadar alttan almak gerekir.

    nice kendini "psikopatın kralı" diye tanımlayan tipler itinayla yamultulmuştur ülkemiz sokaklarında. sonuçta arkadaşıyla restorana gidip ikisi de "hesabı ben ödeyeceğim" diye ısrar ettiği için çıkan kavga sonucu birinin diğerini silahla öldürdüğü bir ülkede yaşıyoruz, düşün ki bunlar arkadaş. arkadaşını hesap ödeme yüzünden vuran adam, hiç tanımadığı sana pek de şefkatli ve anlayışlı davranmayacaktır. herkes elbette böyle değil ama mesela trafikte dalaştığın o aracın içinden bir beyefendi mi yoksa koltuğun altında pompalı tüfekle gezen bir hanzo mu çıkacağını bilmen mümkün değil.

    karşı taraf sizi buna mecbur bırakıncaya kadar kaçınınız efendim. size veya yakınlarınıza zarar verebileceğini anladığınız ana kadar.

     
  2. ayakkabı mağazasında annesini iterek düşüren kız

    tipik gerizekalı "z kuşağı" ergeni.

    herkes onlara hizmet etmeli, her şey onun emrinde olmalı. sadece kendi hayatının değil tüm insanlığın en önemli insanı kendisi olmalı, bunu hak edecek hiçbir özelliğe sahip olmasa da. bırakın kendi odasını temizlemeyi, yemekten sonra kendi kullandığı tabağı,bardağı vs. tezgaha kadar götürüp koymayan birer premses/prems hepsi. çağ bunları bu hale getiriyorsa da anne-babalarının da böyle olmalarındaki katkısı yadsınamaz bence.

    bunların ıslahı için önerim, starbucks'ta(veya en çok takıldıkları ve -kendilerince- rezil duruma düşmeyi en az isteyecekleri yer nereyse orada) paspas yaptırmak, wc temizletmek veya tarlada çalıştırmak, çobanlık yaptırmak. kısacası hayatı birazcık tanıtmak ve o bulutların üzerindeki yaldızlı tahtlarından bir süreliğine gerçek dünyaya inmelerini sağlamak. bir yaz boyu bunlardan birini yapan ergenimiz akranlarından çok daha olgun olacaktır.

     
  3. Sözlüğümüzün başka sözlükler gibi eğlenceli olmaması

    bir gerçeğin dile getirilmesi hükmündeki başlık.

    ekşi sözlük, sözlük formatının dünyadaki ilk örneğidir, emekli büyükelçiden 15 yaşındaki ergene kadar çok çok geniş bir yazar ağına sahiptir. ekşide aktif bir günde, 1 saatte yazılan entry sayısı buranın 1 yıllık entry sayısından fazladır. kaliteli içerik oranı düşse de herhangi bir konuda uzman birilerinin mutlaka olduğu eşsiz bir platformdur. aklınıza gelecek en alakasız, "bu konuda yazan olmamıştır" diyeceğiniz şeyle ilgili gidin ekşide arama yapın, %99,9 olasılıkla birkaç entry vardır. gündem olan birçok şeyin tohumlarının ekşiden atıldığını veya ekşiden duyurulduğunu takip edenler iyi bilir.

    inci 2009-2010 civarı geneli ünv. öğrencisi olan bazı ekşisözlük yazarları tarafından şahlandırılmış bir oluşumdu. ekşide döndüremedikleri geyikler ve küfürler oranın standardıydı. birçok canlı yayına saldırı( kendileri ziyaret diyordu) yaparak şöhretlerini arttırdılar. o dönem dillere pelesenk olan birçok sözcüğü ve sloganı bu gençler buldu. trabzonspor taraftarının "bize her yer trabzon" sloganına karşın kendilerinin desteklediği başakşehir için "bize her yer deplasman" sloganı hala aklımda.(başakşehir'in hiç taraftarı yoktu, kendi evlerindeki maçlarda bile destekleyen 50-100 kişi falan anca oluyordu) pek tabi o zeki ünv gençliğinin aslında kendilerini eğlendirmek için yaptığı şeyler inciyi iyice ünlü yaptı, ergenlerin dolduğu berbat bir yer haline evrildi. yıllardır adını duymuyordum desem yalan olmaz, zaten misyonunu(!) da tamamlamıştı.

    uludağ sözlük de diğer tüm sözlükler gibi ekşi klonuydu. uludağ ünv. öğrencilerinin yazdığı bir mecra olarak başladıysa da daha fazla yayılmıştır. kalite olarak, ekşinin fersah fersah gerisindedir ve bence ekşiye bir alternatif değildir, hiç olamamıştır.

    burası ise, düzenli entry giren belki anca 10-15 kişinin olduğu gayet tenha bir yer. diğerleriyle en başta bu konuda kıyaslanamaz. ayrıca sonuçta burası genelde memurların takıldığı bir site. ortalama bir memurun dünya görüşünde "sözlük" gibi bir platforma yer olduğunu pek sanmıyorum, gereksiz ve boş iş olarak görüyor olabilirler. zira günde binlerce kişinin ziyaret ettiği bir sitede, herkese açık bir bölüm var ve bu bölümü sadece 10-15 kişi kullanıyor. insan gerçekten hayret ediyor.-gülücük-

     
  4. aşı vurulmaya gerek yok

    grip aşısı açısından haklı, devletin zorunlu tuttuğu(ama bu aşı karşıtlarının devlete dava açarak vurdurmaktan kaçındığı) aşılar için tartışmasız bir şekilde haksız söylem.

    grip aşısını ayrı tuttum, çünkü virüs dediğin şey çok kolay mutasyona uğrayabilen bir varlık, koronavirüs için bile kısa vadede -1 yıl- en büyük umut mutasyon geçirip gücünü kaybetmesi. dolayısıyla bir kış dönemi için yaptırdığın grip aşısı bir sonraki yıl hatta o kış dönemi için bile koruyucu olmayabilir.

    ancak çocuk felci, verem, tetanos, kuduz, hepatit gibi birçok hastalık için ise kesinlikle cahilce bir söylem olacaktır. hadi sıkıysa aşı karşıtı bir kişi kuduz bir köpek tarafından ısırılsın da aşıyı reddetsin, sizi temin ederim ki yapmayacaktır.

    aşının içinde sizi gerizekalı yapan bir madde yoktur, siz doğuştan böylesiniz. sizi kısır yapan bir şey de yoktur, lan her yıl 1 milyon nüfus artıyor bu ülkede, ne kısırlığı olacak?

    son olarak kişisel bir tespitimi de ekleyeyim, bu "aşı olmaya mecbur değiliz"ci tipler genelde aynı zamanda "düz dünya"cı tipler oluyor, yani benim karşılaştığım birkaç aşı karşıtında bunu gözlemledim.

    eğitilmezsiniz.

     
  5. kadir mısıroğlu

    benim için karşımdaki kişiyi ciddiye alma/almama turnusolu olan şahıs.

    bir kişi bunu beğeniyor, takip ediyor, üstad vs. diyorsa o kişiyi ciddiye almam. sonuçta stalin'in kızıl orduda bulunan müslümanlara "kumlara ayet-el kürsi okuyup alman uçaklarının üzerine serpin" talimatı verdiğini iddia etmiş bir adam. (bu iş için kaç ton kum kullanılacağı, o kumların gökyüzünde vızır vızır dolaşıp ölüm saçan uçaklara nasıl denk getirileceği takipçilerinin hayal gücüne bağlı)

    kaynaksız konuşmam diyen adamın kaynağı "sovyetler birliği mareşali Georgiy Jukov" şaka lan şaka, bu birinden duymuş, o duyduğu adam da 2.dünya savaşında bulunmuş birinden duymuş, tahminen rütbesi er ya da onbaşı, gerçekten de kesin ve çok net bir kaynak. stalin almış bunu karşısına ve demiş ki, sayın onbaşım zor durumdayız, kumlara ayet-el kürsi okuyun, sizin peygamber mekke'den medine'ye giderken düşmanlarına böyle yapmıştı, siz de yapın. hahahaha lan bu adam herhangi bir dinden medet ummaktansa moskova'nın düşmesini tercih edecek kadar din karşıtı ama fesliye göre islam tarihinden örneklerle müslüman askerleri tavlamaya çalışıyor, bunu stalin yapıyor, üstelik sadece feslinin kaynağı olan düşük rütbeli askeri muhatap alıyor, koca kızıl orduda bu konuyu bilen başka kimse yok, fıkra gibi.