Türkiye'nin memur portalı

Ahmet Necdet Sezer'in ifadesi.

Demiş ki; "Dün Ankara?nın başkent oluşunun 97. yılıydı, bu yüzden tüm kamu kurumlarının ışıkları açıktı"

bedelli askerlik; zenginler yaşasın, fakirler gebersin demektir. ne yaparsak yapalım, ağa ve eşraf çocuğuna askerlik yaptırmak mümkün değildir. Bunlar askere alınsalar bile bir yolunu bulup cepheden tüyerler. Rapor alırlar, işlerinin başına dönerler. İyisi mi biz bunlardan bedel alalım, bununla silah ve teçhizat ihtiyacımızı giderelim; yoksa bundan da mahrum kalırız.

İktidar zenginlerin elinde bulunduğu sürece de bunun değişmesi düşünülemez.

zengin askerliğidir.

Bu uygulama taaa birinci dünya savaşından beri vardı. Yeni bir uygulama değildir. Maddi imkânı bedel vermeye elverişli olanlar, belli bir para vererek askerlik yükümlülüğünden kurtulmasıdır. Ancak bu durum haklı olarak birçok insanın gözüne batar. Mesela Kurtuluş Savaşı yıllarında halk arasında adalet duygusu Türkiye tarihinde hiç görülmemiş derecede artmıştı. Herkes varını yoğunu ortaya koyuyor ellerinden geleni yapıyordu. Bir kısım insanların cephede kanını vatan için feda ederken, parası olanların iş ve güçlerinin başında bulunmaları pek çok insanı isyan ettiriyordu.

O yüzden bedelli askerlik isyandır.

eski işyeridir. çağa ayak uydurmamış bilgisayarın ne olduğunu öğrenememiş yaşlı insanların çalıştığı eski püsküllü eşyaları olan oraya buraya bağırıp çağıran sinirli bir adamın yeridir. Tek bir teknolojisi eski daktilodur. tak tuk tak tuk diye yazmaya çalıştığı daktilosundan para kazanmak için elinden geleni yapar. İşte bu çağa ayak uyduramayan işyerinde çalışan amca gitmek istediği yere varamayan, gitmekten başka gidecek yeri olmayan insandır.

magari köy sofrası vardır. Artvin borçkada bel ki oradan geliyordur