Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

urfa bana küsmüş

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,943 entry 570 konu hiç puanı yok
05.01.2024 16:37 son işlem tarihi takip etme takip et

sicario

sicario nun 2.cisi de olan filim. Diğer adı Sicario 2: Soldado

Konu yine birinci ile aynı çünkü devam niteliğinde.

Meksika ve Amerika sınırındaki devlet-kartel savaşı konu ediliyor.

Sicario-3 ü bekliyorum. Tavsiye ederim.

16.10.2023 10:35
  1. çay

    Sımsıcak bir muhabbet ve kavuşmadır.

    tarifi ise mümkün değildir. Huzurun membaı dostla yudumlanan bir bardak çayda gizlidir. Sohbet, her şeyden kaçıp kendini dinlediğin zamanı ifade eder. Ünlü bir filozofun da ifade ettiği gibi "çay dünyanın gürültüsünü unutmak için içilir."

     
  2. çay

    Bir bardak çaydır, sohbete kapı aralayan. Her yudum sohbete bir koyuluk bir huzur katar. Muhabbetin demidir yavaş yavaş yudumladığımız çay. Gerçekte gönüller demlenir, demi yudumladıkça, dem olur demini bulur çay. İçindekileri damıtmak isteyen bir yüreğin sesi, çığlıklarıdır çay. Huzurun gölgesi, belki de bir sevdanın öyküsüdür. Sevda olmadan, sevmeden, yanmadan yürek demini bulmaz. Ateşin verdiği sıcaklıkla muhabbetle olgunlaşır hakiki anlamda. Hakikat ise; Bir demlik çay da, doyumsuz bir sohbette gerçek bir dostta saklıdır. O, dostla yapılan sohbet ise vuslattır.

     
  3. veba

    Çin?in Yunnan bölgesinden 1850'lerde ortaya çıkmıştır.

    Hong-Kong?a sıçramasının ardından, bütün dünyaya yayılmıştı. Çin'den gelen bu hastalık tüm dünyayı sarmış, binlerce ölüme sebebiyet vermişti. 19. yüzyılda yaşanan büyük salgın ile kolera Hindistan'a, oradan Afganistan?a ve Rusya'ya yayıldı. Resmî kayıtlara göre sadece Rusya?da bile 1 milyon insanın ölümüne neden olan salgın, Afrika?ya son olarak da Amerika'ya da ulaştı.

    günümüz salgınına nasıl da benziyor değil mi?

    Osmanlı topraklarında devlet eliyle tedbirler alınsa da, halkın bilinçlendirilememesi ve kısıtlı imkânlar yüzünden hastalık önlenemez biçimde yayılıyordu. Bu durumda hastalığın görüldüğü yerler tecrit altına alınıyordu.

    Avrupa?yı 14. yüzyılda perişan eden veba salgını, Osmanlı topraklarına da uğramıştı. Bir dönem söndürülse de, bahar ve yaz aylarında alevlenen veba, ticaret kervanları ve gemiler vasıtasıyla, farelerden kısa sürede yayılıyordu. 1591?deki veba salgınında Sultan III. Murad?ın sarayı terk ettiği, İstanbul?da hiçbir dükkânın açılmadığı bilinir. İstanbul halkı, toplu dua için Okmeydanı?nda toplanmıştı. 1697?de padişah II. Mustafa, veba salgınından dolayı halkın devlete borçlarını silmişti

    Vakıf Gureba Hastanesi?nin açıldı. Etkili tecrit yöntemiyle bu hastalığı azaltmayı başardı

     
  4. tanzimat fermanı

    batılılaşma.

    Tanzimat'la Osmanlı, kendi değerlerine yabancılaşıp, devlet düzeyinde batılılaşmaya yöneldi. Varlığını ve kimliğini Batı değerleri doğrultusunda yeniden tanımlayarak, kendini Avrupalılaşmış bir devlet olarak Batılılara benimsetme çabasına girdi. Böylece, Avrupa'nın kendisinden her anlamda üstün olduğunu kabul etmiştir.

    Zaten osmanlı "hasta adam" pozisyonundaydı. İçerde ki azınlıklar ayaklanmasın diye azınlıklar lehinde düzenlemeler yapıldı, yeni haklar tanındı. Ülkedeki bütün Müslümanlarla eşit vatandaş konumuna yükseldiler. Zaten Osmanlı'nın şimdiye kadar onlara tanıdığı haklar ve özgürlükleri, hiçbir Avrupalı devlet kendi ülkesindeki azınlıklara tanımıyordu. Şimdi de durum aynıdır.

     
  5. dolmabahçe sarayı

    Avrupalılardan alınan dış borçlarla, Batı tarzı mimariye göre inşa edildi. Sultan II.ci Mahmut kazmayı vurmuş oğlu Sultan Abdülmecid tamamlamıştır. Bitmesi 10 yıl sürdü; yapımında 9 ton altın, 41 ton gümüş kullanıldı. 5 milyon altın liraya mal oldu. Oldukça gösterişli bir yapıya sahip olan bu sarayla, Avrupalılara karşı Osmanlı'nın hâlâ güçlü olduğu izlenimi bırakılmak istenmiştir.