Türkiye'nin memur portalı

antika cümlelerdir.

Komşuda pişer, bize de düşer

Annem bir fiske tuz istedi

Komşu kapısına gidelim. Televizyon izleyelim.

silgini bana ver. (kıymetten mi yoksa kayıp mı oluyordu silgiler genelde boynumuza takılırdı)

beslenme çantası

imece

almanya da işçi olmak

misket, saklanbaç oynayalım mı

tipi tip sakızı (ama eski versiyon)

soba üzerinde kestane pişirmek

aldatıcıdır.

Sahabe devrinde şeytan, onların yanlarına bile yaklaşamadı. Hakkın emir ve yasakları onların hem hal hem kal olarak yaşam biçimiydi. Dünya ve ahireti kazandıracak şekilde, bir anı bile Haktan gafil kalmadan yaşadılar.

Haktan her uzak kalışta şeytan güç ve imkan bulmakta bugün. İnsanın kararı, aklı, zamanı, yediği, içtiği, nesli, nesebi ne varsa şeytan kendine pay bulmakta.

Sahabeden an çalamayan şeytan günümüzde müslümanın namazından bile zaman çalmakta.

Şeytan boş, gereksiz, yararımıza olmayan ne varsa insana satmakta. Dünya gaye, ahiret masal gibi sunulmakta.

Hızlı geçen zaman değil, yararımıza olmayan meşgaleler o kadar çok ki. "Bugün Allah için ne yaptım? " Ölüm gerçeğinden gafil miyim? Soruları aklımıza bile gelmiyor.

Hak sahibinin hakkını almamasıdır.

keşke domuz eti yemekten korktuğumuz kadar kul hakkı yemekten de korksaydık...

Vicdanın aklı, dili, kulağı, gözü var.

Vicdanını dinleyen, nefsinin duyularını nasıl başkalarının (düşmanlarının, şeytanın) emrine verdiğine tanıklık edebilir.

Aile özel alandır, izin alınmadıkça harici giriş çıkışlara kapalı olmalı. Mahremiyet ailenin en önemli vasıflarındandır. En mahrem alan korunmadıkça, (harici güçler, şeytan) ailenin neslinden, nefsinden, nesebinden hak sahipleri gibi pay almak isterler. Allahu Teala'dan korunma talebi en çok aile için olmalıdır.