Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
urfa bana küsmüşBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
tatlı çeşidi olarak bildiğim yiyecek. esasen tatlı mı tuzlu mu ne desem bilemedim. elde açılmış hamurun, yağlanıp katlanarak saçta veya tavada pişirildiğini biliyorum sanırım içine koyulan malzemelerleden sonra tatlı tuzlu şeklinde ayırıma gidiliyor. Mesela Sade olmakla beraber, peynir, patates, haşhaş, kıyma gibi içli olarak pişirildiği de börek gibi oluyor. ama çok hafif daha toz şeker gezdirip ve antep fıstığını bolca serpersen tatlı gibi oluyor. Yok ben bunu çözemedim. Ha yediğimde ben bunu börek olarak algılamıştım. Tatlı diyeni de var.
mayalı hamurun, sıvı yağda kızartılması ile hazırlanır. Yuvarlaktır. Lokmamsı gibidir ama şerbete batırılmaz. Kahvaltıda ve bilhassa sahurda yenir. Bazıları buna keçi ayağı da derler. Şunu da söyleyeyim Hamurları kızartma işlemi öncesinde de dinlendirmeye dikkat edin. Hamurun elinize yapışmaması için; ellerinizi hafif bir şekilde yağladıktan sonra şekil verin ve ondan sonra kızartın.
beldelere göre açık veya kapalısı, kıymalı, kuşbaşılı, kavurmalı, yumurtalı, haşhaşlı, tahinli çeşitleri vardır. Ramazanda hem iftarda hem de sahurda vaz geçilmezidir.
Hey gidi hey sahura kalkardık mis gibi pide kokusuyla uyanırdık. Annem fırına attığı pideyi ısıtır. Önümüze koyardı. Bizde o pidenin üzerine tereyağı koyar pidenin kenarından kopardığımız parçalarla terayağına bandıra bandıra yerdik. Ha bazen de üzerine yumurta da kırar onu bandırırdık.
garip olaylar zincirinde yer alan partinin düştüğü garip durum.
Ya milletvekilleri istifa etmek istiyorlarsa etsin. şimdi etmezlerse sonra edeceklerdir. Ayrıca evet 15 tane az değil ama Aile içinde ya da arkadaşlar arasında yaşanan özel durumlar söz konusu olduğunda, mutlaka kendi içinde çözülmelidir. Problem dışarı yansımamalı ve kişiler bir araya gelerek bu sorunu çözmeye çalışmalıdır. Yani kol kırılır yen içinde kalır.
Bu parti de hep böyle anılmaya başlandı bu da doğru değil.
1940'lı yıllarda İstanbul'un Karaköy semtinde "Karaköy Börekçisi" adıyla bir börekçi dükkanı açılır. Dükkanın sahibi, "Çeyrekzade Hasan Efendi"dir. Yani ünlü operacı Leyla Gencer ve modacı Cemil İpekçi'nin dedeleri "Hasan Dede".
Hasan Dede, Bektaşi inancına sıkı sıkıya bağlı bir ahi (esnaf)'dir. Kapı önüne tezgah kurar, böreklerini bu tezgahın üzerine bırakır ki ihtiyacı olan, aç olan, gelip geçen bedava alsın diye. Tabi bu durumda mis gibi kokan börek karşısında dayanamayan bir de bedava olunca söz konusu börekleri adeta yağmalar halk.
İşte "Yağma Hasan'ın böreği" deyimi buradan gelir. Ne Mübarek İnsanmış Hasan Dede. Bunu yaptığı günler emeğin karneyle verildiği günleridir. Bu önemli.
1. | semraa-91 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |