Türkiye'nin memur portalı

Psiko-fizyolojik tepkilerin insanı iyileştirmesine yönelik olarak alternatif tıbba atfen söylenmiş bir sözdür.

Abdal geleneğinin son temsilcisi neşet ertaş gibi sözüyle olmasa bile sazıyla ve sesiyle, erol parlak ve ali şahin ile birlikte bu geleneğin en güçlü icracı ve aktarıcılarındandır.

Dilerim ki karac'oğlan'dan, dadaloğlu'ndan ertaşlar'a, taşan'lara, ali çekiç'e miras kalan bu gelenek her ne kadar onların sözleriyle sır olsa da ardından gelen böyle yetenekler o sırrı ses ve tavır olarak yeni nesillere aktarsınlar.

spoiler

hatrıma mehmet erdem'in "acıyı sevmek olur mu?" şarkısını ve daha da eskilerden reyting hamdi programındaki müslüm gürses - hakan taşıyan tiplemesini getiren konu. konudan da öte bir şey değil zaten.

televizyon ve video paylaşım sitelerini doğru ve kaliteli bir araç olarak kullanmak için biçilmiş kaftan cinsinden bir program.

zaman ve ihtiyaçların taleplerine cevap veremeyen insanoğlu ne ölçüde doğaya dönebilir, bilinmez lakin şurası bir gerçek ki hiç değilse doğaya teşekkür etmenin yolunu bulmak için bu tarz programlara ayda en az bir video miktarı kadar vakit ayıralım.

yapılan veya yapılması istenen bir iş/davranış/ anlatılırken sık olmasa da yer yer kullanılan deyim.

yemek pişirmekle ilgili kullanılagelse de pek çok deyimimiz gibi bünyesinde misliyle mecazi anlam barındırır.

kutur>kutar>kotar-mak şeklinde nihai kullanım şekline kavuşmuştur.