Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
zor ve derin acılardan geçtiğini düşünen çoğu insanın farkında olarak veya olmayarak yaptığı eylem.
kişisel acılarımızı da kendi benliğimiz gibi evrenin merkezine yerleştirip, diğer insanların yaşadığından daha üstün olduğunu düşünebiliyoruz zaman zaman.
insanlık hali... çekilen acının şiddeti benim yaram senin yaranı döver olayına sürükleyebiliyor insanları. empati duygusuna kapı aralasa da, insan yine de duyarlılığını kendi çektikleriyle paralel kullanabiliyor sanırım.
bugün böyle bir olayın tam merkezine düştüm. bende çok güzel dert dinleyecek bir tip mi var, yoksa mıknatıs mı var üzerimde bilmiyorum. çekiyorum dertliyi, allah eksikliğini göstermesin.
neyse işte, taksiye bindim gidiyorum, şoför başladı anlatmaya dertlerini ki ben daha önceden tecrübeli olduğumdan aldım sazı elime, başladım ben de sıralamaya. baktım adam kendini unuttu benim için üzülmeye başladı, birkaç da dua etti ayrılmadan önce. sonuç.. sonuç gideceğim yere varınca çıkıp taksinin kapısını açtı özenle, iyi dilekler diledi. biliyorum çok kötüyüm ama n'apayım... hikayesi olmayan insanlar da olmalı bir yerlerde, dertler derya olmasın her çıktığım yolda. lütfen... istirham ediyorum.
Mutlak Galibi olmayacak bir eylemdir
Zira herkes kendi acısı derdini en büyük en derin en onulmaz sanır karşısındakinin yaşadığını hakir görür
iki tarafın da kaybedeceği bir mücadeledir
Aslında kişiler kendine göre haksız degildir çünkü 'ateş malum düştüğü yeri yakar' diye bir deyim var.
İşin özü herkesin acısı kendinedir.
hatrıma mehmet erdem'in "acıyı sevmek olur mu?" şarkısını ve daha da eskilerden reyting hamdi programındaki müslüm gürses - hakan taşıyan tiplemesini getiren konu. konudan da öte bir şey değil zaten.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |