Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
cilginturk71Bu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Lüzumu halinde fotoğraf makinemin beyaz denge ayarını (white balance) yapmak için kullandığım doğal beyaz fon.
Kar beyazınının doğru tonunu tutturmak zordur. Bu nedenle Bas ve çek! yerine önce beyazın doğru denge ayarının olup olmadığı kontrol edilmeli.
Fiyat/performans veya fiyat/kalite araştırması yapmaktan kaçınan ve 'markaysa ve pahalıysa mutlaka kalitelidir' düşüncesine inanmış kitle hareketi.
Daha dün ünlü kozmetik markalara sahte ürün dağıtımı yapan bir çetenin haberi yapılıyordu haber bültenlerinde. O, markalı kozmetik ürünler şimdi kimbilir kimlerin evinde veya ofisinde boy gösteriyordur...
Ticaret ahlâkının kalmadığı günümüzde marka etik ilkelerinden söz etmek mümkün müdür?
El-cevap: değildir.
Akıl niçin vardır? Sorusunun sırrına eren insandır.
Eğer bilgi bir güç ise -ki öyledir- onun kaynağını, sınırlarını ve etkilerini bilmeliyiz ki kontrol edebilelim. Bu nedenle soru sorar, sorgular, hep doğrusunu hatta daha ötesini daha fazlasını merak edip araştırmak isteriz.
Tüm bu gereksinimler aklın varlık sebebini de ortaya koymuş oluyor zaten.
Araştırma denince ülkemizde akla ya hastahaneler (üniversite araştırma, eğitim ve araştırma) ya da akademik birimler (enstitüler, üniversiteler) geliyor. Halbuki okuduğumuz, gördüğümüz, duyduğumuz herhangi bir nota ilişkin de araştırma yapabiliriz. Bunun için ismimizin önünde dr. Payesinin olmasına gerek yok. Araştırma yapılmadığı ve bize sunulan bilgilere 'kolayca' inandığımız için ülkemiz neredeyse enformatik bir enkaz halini almıştır.
avşarlara mensup halk şairlerinin, ozanlarının, beylerinin ve yiğitlerinin hikâyelerini sanki görüyormuş, duyuyormuş gibi hissedelim diye yanlarından kaldırıp, bizlere yolladığı bir avşar ozanı.
ne şanslıyız ki onların yiğitlik, yoksulluk ve göç hikâyelerini ansiklopedilerden okumak yerine bizzat muharrem ustanın elinden ve dilinden yaşıyormuşçasına dinledik, dinliyoruz.
"yağmur yağdı da (gardaş) bulandı hava" bozlağında öğle bir "gardaşşşş gardaşşş" der ki ciğerdelen cinstendir.
tiz sesiyle uzun havaların ağa babası olan bozlakları tertemiz havalandırır ve artık gözlerimiz kapanmış vaziyette o hikâyeyi zihnimizde canlandırmaya başlamışızdır çoktan.
onca sözlü kültürü asırlar öncesinden alıp belki de asırlar sonrasına tertemiz aktardığı yetmiyormuş gibi bir de 'sazımın emaneti' dediği "ayağımızın turabı, gonullarımızın hızmetçısı" olan neşet ertaş'ı armağan etmiştir bize. oğlu neşet'in dediği gibi, sazın ulusudur ve insan velisidir muharrem ertaş.
iyi ki şu yalan dünyaya ayak basmışsın, iyi ki...
acıklı bir hikayenin türküye bürünmesidir.
farklı bir boyutta yansıtmak gerekirse; divani sazın ve uzun havanın nirvanasıdır.
şöyle biraz da yorum katacak olursak; türkmen obalarının yiğitlik, yoksulluk, çaresizlik, göçerlik, dünyanın faniliği üzerine yakıp göğe uçurduğu derin birer feryattır.
bozlak denince şu dördünün bende ayrı bir yeri vardır:
- kalktı göç eyledi avşar elleri
- dinek dağı yeni geldim gurbetten
- yağmur yağdı da (gardaş) bulandı hava
- şu yalan dünyadan usandım doydum.
el aldığı atalarından bize emanet bırakan muharrem ertaş'ın ruhu şad olsun (amin).
emelkoca | 33 yeni konu açtı Son konu 17.04.2024 19:56 - 353 yeni entry girdi Son entry 02.05.2024 00:11 | takip etme | |
Makinatocu | 22 yeni konu açtı Son konu 04.03.2018 21:04 - 349 yeni entry girdi Son entry 04.01.2023 10:32 | takip etme | |
sim.ya | 1,633 yeni konu açtı Son konu 04.04.2018 08:22 - 9,152 yeni entry girdi Son entry 09.01.2021 14:31 | takip etme | |
sabah melikesi | 30 yeni konu açtı Son konu 21.03.2020 21:34 - 279 yeni entry girdi Son entry 23.11.2020 19:51 | takip etme | |
science63 | 1,666 yeni konu açtı Son konu 07.02.2018 01:13 - 8,994 yeni entry girdi Son entry 07.02.2018 01:13 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |