Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

33.Emre.33

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

419 entry 11 konu hiç puanı yok
11.03.2024 21:52 son işlem tarihi takip etme takip et

fikirlere saygı duyulmaz,insanlara saygı duyulur

kamusal alanda toplumsal barışın tesisi için elzem olan bir şey.

bence fikirler veya ideolojiler ne kadar sabit ve değişmez nitelikte ise o kadar çağdışı kalıyorlar çünkü yaşamın bizzat kendisi oldukça dinamik ve bu değişmezlik çağa ayak uydurmayı engelliyor. o zaman diyorsun ki, bu fikir değişmiyor, buna saygı duymak benim aklıma hakaret olur ama toplumsal yaşam gereği o fikrin takipçileriyle de bir arada bulunmak zorundayım. o halde fikre değilse de onların o fikre inanmışlıklarına saygı duyayım bari.

karşı taraf da sana aynı şekilde yaklaşıyorsa en azından bu konuda birden isviçre oluyorsun, herkes mutlu mesut, lol

10.03.2024 20:13
  1. köy enstitüleri

    köy enstitüleri cehaletin kol gezdiği bir ülkede, uygulamalı eğitim verebilen öğretmenler yetiştirme düşüncesiyle ortaya çıkmış ve kısa ömründe gayet de faydalı ve verimli olmuş bir projeydi. dünyanın yuvarlak olduğunu dahi bilmeyecek kadar cehaletin içine gömülmeye mahkum edilmiş bir topluma sadece tarımın, hayvancılığın nasıl yapılacağını öğretmedi. özgürlüğüne, demokrasisine ve cumhuriyetine sahip çıkan, shakespeare, dostoyevski, cervantes, voltaire vb. yazarların dünya klasiklerini okuyan, bir enstrüman çalan, bir piyes yazıp oynayan gençler yetiştirme idealiyle uygulandı. üstelik eğitim sadece öğrencilerle sınırlı da değildi, halkı yani yetişkinleri de bu eğitime dahil eden kapsayıcı bir projeydi.

    ilkçağda yaşayan bir toplumu 20.yy'a ışınlatmayı hedeflemiş ve kısmen başarmış bir uygulamanın karşısında olmak için bu ülkeye ve türk halkına kötü niyet beslemektir. köy enstitülerinin soyvetlerden esinlenerek hayata geçirilmesi komünizm yaydığının kanıtı olamaz, kaldı ki ülkeler başarılı projeleri kendi ülkelerine uyarlayarak kullanmıştır, denenmiş ve faydası görülmüş bir uygulamayı neden kullanmayalım? ayrıca köy enstitülerinin ilk fikir babası amerikalı eğitim uzmanı john dewey'dir.

    halkın değerlerinden bahsedenlere ise ahmet haşim'in 1919 tarihli anadolu gezisinden sonra bir arkadaşına yazdığı mektubu okumalarını tavsiye ediyorum, bir bakın bakalım o muhteşem osmanlı devleti, gariban halkına nasıl bir hayatı layık görmüş ve o halkın hangi değerleri varmış? her bir köy enstitüsü mezununun kendini atatürk gibi yüksek hedeflere sahip birer aydın görmesi ise muhteşem bir idealdir, zira atatürk'ün kendisinin de ifade ettiği gibi en önemli vasfı askerlik değil öğretmenliktir, hasan ali yücel gibi atatürk'ün ideallerini doğru anlamış değerli biri de bu ifadesiyle bunu harika özetlemiştir.

     
  2. hz aişe

    vahdettin başlığında adını kullanmadan atatürk hakkında küçük yaşta kadınlarla birlikte olduğu iddiasında bulunan yazarın, günlük politik gündeme kadar neden uzandığını anlamadım. her partinin içinde rüşvet, torpil, taciz vs. skandalları patlayabilir, tek bir büyük parti görülmemiştir ki içinden hiç skandal çıkmasın. lgbt, kızlı erkekli alemler, kürtaj, insanların ilişkileri vb. konular zorlama olmaması ve reşitlik olması şartıyla sadece olayı yaşayan kişileri ilgilendirir. bunların hepsinin hz.aişe başlığında yazılması da gerçekten tuhaf :)

    regl tarihi olayı son 5 10 yıldır çıktı piyasaya, uyanık bir şeriatçı buna güzel bir kılıf bulmuş. 50 100 yıl önceki bir kaynakta böyle bir şey yazıldığını hiç sanmıyorum. belki de o dönemlere uygun bir uygulama olduğundan, 21. yy'a kadar da bu konu ayıplanmadığından çok da önemsenmemiş olabilir. yukarıda yazdığım entry'deki hadisleri olduğu gibi kopyaladım, tek harf katkım yok ve orada hz. aişe diyor ki, arkadaşlarımla salıncakta oynarken... ilk regl 12 olsa, 6 da üzerine eklesek 18 olur. demek ki hz. aişe 18 yaşında arkadaşlarıyla salıncakta oynuyormuş.

    atatürk'e vurmaya çalışılan yerden dini bir dayanak gelince ona kulp bulmaya çalışmak komik. kapı gibi hadisler var, bunu olduğu gibi kabul eden mezhepler, dini gruplar, hocalar var.

    ayrıca dinen erkeklere 4 eş + sınırsız cariye, hz.muhammed'e ise sınırsız eş + sınırsız cariye hakkı verildiğini de unutmayalım. cariye bildiğin köle işte, nikah falan yok, cinsel ilişki serbest. 24 adamın 14 sevgilinin 15.si falan bunun yanında hava gazı.

     
  3. hz aişe

    islam tarihinde önemli biri, peygamberin eşlerinden biri.

    Hz. Aişe anlatıyor: ?Ben altı -bir rivayette yedi- yaşında iken, Hz. Peygamber (a.s.m) benimle evlendi, dokuz yaşında da benimle birlikte oldu.? Hadisi, Buharî, Müslim, Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.(bk. Neylu?l-Evtar, 6/120).

    Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben alti yasinda iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Beni'l-Haris Ibnu'l-Hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandim. Saclarim dokuldu. (Iyilesince) sacim yine uzadi. Annem Ummu Ruman, ben arkadaslarimla salincakta oynarken, bana geldi, benden ne istedigini bilmeksizin yanina gittim. Elimden tuttu. Evin kapisinda beni durdurdu. Evimizde, Ensardan bir grup kadin vardi. "Hayirli, bereketli olsun!", "Ugurlu mubarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kilik-kiyafetime ceki duzen verdiler. Beni, (kusluk vakti aniden) Resulullah aleyhissalatu vesselam(in gelisinden) baska bir sey sasirtmadi. Annem beni O'na teslim etti. O gun ben dokuz yasinda idim."

    Buhari, Nikah 38, 39, 57, 59, 61; Muslim, Nikah 69, (1422); Ebu Davud, Nikah 34, (2121); Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937); Nesai, Nikah 29, (6, 82).

    kaynak kütübi sitte, sünniliğin en itibarlı hadis kaynağı. iftiracı buhari, iftiracı muslim.

     
  4. VI.Vahdettin

    vi. vahdettin değil de vi.mehmet vahdettin olması gereken bir başlık. yıkılmakta olan bir devletin son yıllarında başa geçmiş, ingilizlerle arasını hep iyi tutmuş bir hükümdardı. gidişi de bir ingiliz zırhlısıyla oldu. kurucusu ve başkanı bir papaz olan ingiliz muhipleri cemiyeti derneğine üyeydi. atatürk'ü samsun'a milli mücadeleyi başlatsın diye göndermemişti, aslında atatürk'ü göndermemişti. ingilizler üst düzey bir subayın gönderilip anadolu'da düzenin sağlanmasını ve sevr'in sorunsuz uygulanmasını istediler, vahdettin de ingilizlerin talebini yerine getirerek bir subay gönderdi, hepsi bu. seçilen subay tesadüfen mustafa kemal paşa idi ve kendisine verilen görevin dışına çıktığı ve hatta tam tersini yaptığı için mustafa kemal ve birkaç subay arkadaşı hakkında ölüm fermanı çıkarıldı.

    atatürk nutuk'ta kendisini yerin dibine sokmuştur.

    atatürk'ün cinsel hayatının nasıl olduğunu bilmiyorum ama özellikle şeriatçıların atatürk'e küçük yaşta kadınlarla ilişkisini, böyle bir şey varsa tabi, utanılacak bir şey olarak ifade etmelerini komik buluyorum, zira dinen bir sakınca olmadığı açık. hz.muhammed'in eşlerinden ayşe 6 veya 9, safiyye 17, cüveyriye ve mariya 20, hafsa 21 yaşındayken peygamberle evlenmiştir ve hz.muhammed, yaşı 54-60 arasıyken bu kadınlarla evlenmiştir.

     
  5. Charlie Chaplin

    the great dictator gibi bir filmi, 1940 yılında, hitler gücünün zirvesindeyken çekmiş bir komedyendir. söylenir ki hitler kendisiyle dalga geçen bu filmi gizlice izlemiş ve sinirden köpürmüştür. filmin sonunda ise zamanlar ötesi güzel bir söylevle güldürürken düşündürmek klasiğini harika bir şekilde uygulamıştır. çok sonraları nazilerin korkunç toplama kampları tün dünyaca öğrenildikten sonra chaplin, böyle bir vahşetin yaşandığını bilmiş olsaydım bu filmi çekmezdim demiştir.