Türkiye'nin memur portalı

rezalet bir maçtı, 0-0 biten lecce cagliari maçını banttan izlesem daha çok keyif alırdım. fenerbahçe evinde oynadığı için biraz daha istekli bir görüntü verdi ama aşırı stresli oldukları çok belliydi. topa sahip olma yüzdesi olarak galatasaray %55'le öndeydi. tüm maç boyunca isabetli tek bir şut var, onu da galatasaray attı.

maçın tartışmasız en önemli anı yukarıda yazdığım icardi'nin ceza sahasında tokat yediği pozisyondu ve net penaltı + kırmızı kartlık pozisyondu, o kadar net bir kural dışı hareketti. güya fenerbahçe düşmanı tff ve hakem, fenerbahçe'ye bir puanı hediye etti, galatasaray'ın üç puan öne geçip avantaj sağlamasını da engelledi. tabi bu saçma sapan hareket olmasaydı bile, bir 90 dakika daha oynansa belki bir taraf bir adet gol atmayı becerebilirdi, o da belki.

neyse, bazı fanatik fenerliler her zamanki gibi bugün de kollandıklarını inkar edecekler, kendilerine verilen sarı kartlardan falan bahsedecekler, net penaltı + kırmızı kartlık pozisyonu kendilerine gs'ye göre fazladan verilen bir tane sarı kart ile kıyaslayacaklar, her zamanki bitmeyen komik mağduriyetleri.

icardi'nin ceza sahası içinde topsuz alanda tokatlandığı, mecaz falan değil ciddi ciddi tokat yediği ve hakemin var'a bile bakma gereği duymadığı maç. sorsan hakem fb düşmanı, tıpkı türkiye'deki ve hatta avrupadaki tüm hakemler gibi, lol

maçın hakemi olarak arda kardeşler atanmış. fenerbahçeliler her zamanki gibi bu atamayı da beğenmemişler ve olası yenilgileri için hemen yol yapmışlar. işin ilginç tarafı başka biri atansaydı onu da beğenmeyeceklerdi. hatta yurtdışından hakem getirtilse onu da beğenmeyeceklerine eminim, gs lobisi devrede derler. tatmin olacakları kim olabilir diye birkaç saniye düşününce aziz yıldırım veya rambo okan bu maçın hakemi olursa itiraz etmezler sanırım, lol

fb kazanırsa da hakem+gs'yi birlikte yenmiş olacaklar, hiç şaşmaz, lol

80ler ve 90larda amerikan tvlerinde iyi reyting almış bir sitcom.

başrolu oynayan Bill Cosby ise tecavüzcü bir sapıktır.

real madrid vs uefa şeklinde devam edecek gibi görünüyor. uefa safları sıklaşmaya devam ediyor.

real madrid'i real madrid yapan şampiyonlar ligi mi, yoksa şampiyonlar ligini şampiyonlar ligi yapan real madrid mi, göreceeez. yalnız adamlar nasıl bir büyüklüğe sahipse koca uefa'ya racon kesiyor, bunu chelsea, psg veya arsenal yapsaydı uefa ciddiye alıp cevap bile vermezdi herhalde ama işin ucunda şampiyonlar liginin açık ara en başarılı takımı olunca işler ciddiye biniyor. öyle bir büyüklük ki madrid'de 14 şl kupası varken, 2.sıradaki milan'da 7, 3.sıradaki b.münih'te 6 kupa var, adamlar resmen şl'nin ağası.

bir açıdan düşününce iki ayda bir real madrid-liverpool, bayern münih-barcelona karşılaşmalarını tekrar tekrar izlemek sıkıcı da olabilir, belki de futbolun güzelliği r.madrid ile b.münih'i yılda sadece bir kez yarı finalde, finalde görünce o heyecanı yaşatmasıdır. mesela aynı şey dünya kupası için de geçerli, aslında çeyrek finale kadar o kadar da üst düzey bir futbol oynanmıyor ama işte finalde arjantin-almanya maçı oynanırken hem futbolcular hem futbolseverler biliyor ki bunun bir daha yaşanması için en az dört yıl geçmesi gerek, o da tekrar karşılaşırlarsa. iki üç ay sonra rövanşını alabileceğiniz bir durum yok, ölüm kalım maçı.

real madrid bu ligi kuramazsa, elinin ne kadar güçlü olduğuna göre değişir ama mutlaka uefa ile bir pazarlığa oturulacaktır. üstelik şampiyonlar liginden başka bir lig kurulmaması şartıyla masanın bir ucunda uefa, diğer ucunda ise avrupanın dev kulüpleri olacaktır. uefa şemsiyesi dışına çıkılmaması şartıyla ingilizler, italyanlar toptan gelip isteklerini sıralarlar. çünkü zaten 3 yıl önceki kalkışmada 6 büyük ingiliz, 3 büyük italyan, 3 büyük ispanyol vardı. sadece almanlar ve psg o zaman da karşıydı.