Türkiye'nin memur portalı

#381b ve #381c

zıt şeyler anlatan iki entry. biri bilimsel olarak insanlık kutsal metinlerde anlatılanlardan daha eskidir diyor, diğeri tam tersini.

hayata doğuştan geride başlamaktır. insanların çoğu güzellere karşı daha toleranslı, çirkinlere karşı daha tahammülsüzdür, bunun doğru bir davranış olmaması başka bir tartışmanın konusudur. çok az kişi çirkin bir insanı ilk gördüğünde duygusal anlamda olumlu düşünceler içinde olur. iç güzelliğine gelince, dışını beğenmediğin birinin içini de genellikle merak etmezsin. malesef gerçekler böyle.

bilimsel temelli profesyonel desteğe harcanan miktarı mantıklı, bilmem ne otu çayı, falanca bitkisi kremi, içinde ne olduğu bilinmeyen güya bitkisel özlü haplar gibi saçmalıklara harcanan miktarı mantıksız ve tehlikelidir.

işin en klasik ve tamamen doğru tavsiyesi az ve düşük kalorili besinler tüketmektir, vücuda giren enerji - vücuttan çıkan enerji = kilo artışı veya azalışı denklemi doğrudur. tabi bu tavsiye de sigarayı bırak demek gibi, söylemesi kolay, yapması zordur. ancak hangi diyetisyene veya doktora giderseniz gidin, hepsinin size vereceği diyet listesinde az ve düşük kalorili besinler olacağı açıktır, kimsenin elinde sihirli değnek yok.

fazla kiloların ve hele obezitenin nelere yol açabileceğini iyi kestirmek gerekir, tlc'de yayınlanan ağır yaşamlar adlı tv programını izleyerek yol yakınken harekete geçmek için gerekli motivasyonu bulabilirsiniz. 3-4 kg fazlalığı vermek için belki günlük beslenme alışkanlıklarında ufak değişiklikler yetebilir ama özellikle 15-20 kg ve üzeri kilo verme hedefini mutlaka ama mutlaka bir uzmanın kontrolünde yapmak gerektiğini unutmayın, sağlığın şakası olmaz.

bir nevi zevklerin kıyaslanması olduğu için çok da anlamlı değildir. 90ları yaşayan ortalama bir insan tarkan'ın, sezen aksu'nun, mirkelam'ın, kenan doğulu'nun, levent yüksel'in, nazan öncel'in, sertab erener'in, rafet el roman'ın, mustafa sandal'ın, çelik'in veya o dönemki müzik zevkine göre bir başka şarkıcının birkaç şarkısını şu an bile arasıra mırıldanıyordur. bugünkü şarkılara göre daha yoğun duygu içerdiğini söylemek de mümkündür.

ancak 2010'da doğan bir kişi için aynı tadı veremeyebilir, zira şarkılar sadece şarkı değildir, ilk aşkın, ilk reddedilişin, ilk ayrılışın, mutluluğun veya hüznün izlerini de üstlerinde taşırlar. mesela 1998'de askere giden bir erkek için askerde nişanlısını düşünerek dinlediği tarkan'ın inci tanem parçasının yerini hangi şarkı tutabilir ki?

kapladığı alan birkaç türkiye yüzölçümü kadardır. plastik, kapitalizmin şu anki şartlarda vazgeçmesinin mümkün olmadığı, kapitalizme göre mucizevi bir maddedir. ucuzdur, üretimi kolaydır, dayanıklıdır, hafiftir. geri dönüşümü zordur, geri dönüştürülse bile defalarca kez olmaz, en fazla iki kez. ayrıca daha önemlisi, yenisini üretmek geri dönüştürmekten daha ucuzdur, kapitalizmin bu durumda yapacağı tercihi tahmin etmek zor değil.