Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

33.Emre.33

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

419 entry 11 konu hiç puanı yok
11.03.2024 21:52 son işlem tarihi takip etme takip et

Ramazanın ayının yaklaşıyor olmasından dolayı duyulan heyecan

en büyük ramazan heyecanım ilk ramazan dayağının hangi ilde olacağını bilip bilemeyeceğimdir.

erzurum, konya, malatya ve şanlıurfa gibi bu kulvarın gediklileri olan iller mi olacak yoksa karadeniz taraflarından mı? veya uşak, bilecik, van, ısparta gibi sürpriz bir il atak yapıp tüm kuponları yatıracak mı? aşırı heyecanlı.

09.03.2024 13:05
  1. hayalhanem

    bu kadar mükemmel bir düzen kendi kendi var olabilir mi? nasıl ki bir resmin ressamı, bir kitabın yazarı, bir heykelin heykeltıraşı varsa o halde bu kainatın da bir yaradanı vardır, o da allah'tır, ispatıyla her şeyi açıklamaya çalışan klasik nurcu jargonun youtube sözcüsü denebilecek bir kanal.

    evrimi, kendi iddilarına göre bitiren bir video yapmışlardı, sonra evrim ağacı bunların evrimi bitiren videosundaki yanlışları tek tek, madde madde anlatan bir reddiye videosu çekti. bildiğim kadarıyla bu reddiye videosuna cevap vermediler... yok yok cevab veremedi'ler, lol

     
  2. mauro icardi

    forma rengi sarı lacivert olsaydı bugün en az 4 penaltı atacak olan futbolcu, lol

     
  3. patates

    çoğu kişi farkında olmasa da insan uygarlığının gelişmesinde çok büyük katkısı olan bir bitki.

    güney amerika'da, anavatanı olan yüksek and dağlarındaki doğal halinin hiç de öyle tombul bir görüntüsü yoktur ve hatta zehirlidir. yenebilir hale getirebilmek için birkaç adımlı bir süreçten geçirilir. daha sonraları avrupa'ya taşınması ile birlikte, bilim sağolsun, şimdiki bildiğimiz patates haline getirilmiştir; iri, doyurucu ve zehirsiz.

    bunun uyarlığın gelişmesinde ne katkısı olabilir ki, sıradan bir bitki, diyorsanız yanılıyorsunuz çünkü kıtlık denen şey tarih boyunca uygarlığı defalarca tehdit etmiştir. maslow piramidi'ne göre aç olan bir kişi veya toplum, gidip de ulan bu kuşlar ne güzel de uçuyor, biz de uçabilir miyiz acaba? diye düşünecek gücü kendisinde bulamayacağından uyarlık hep yerinde sayabilirdi. işte bu muazzam bitki bunu engellemeyi başarmıştır. karbonhidrat deposu olan bu güzide bitki, oldukça doyurucudur, uygun şartlarda saklanırsa aylarca bozulmadan depolanabilir, yetiştirmesi ve hasadı kolaydır. yetişkin bir insana kendi yumruğu büyüklüğünde bir patates yedirirseniz o günü rahatlıkla çıkarır. avrupa'ya 1550'lerde getirilen bu bitki, 250 yıl içinde avrupa ve asya'da yaygınlaşmıştır. dünya nüfusu da bu 250 yıl içinde 500 milyondan patlama şeklinde 2 milyarlara ulaşmıştır, şimdi ise 8 milyardan fazla.

     
  4. Senin inancın benim yaşam tarzımı etkileyemez

    aslında bu konuda en önemli şey, o inancın kurallarına aykırı davranış olduğu için uyaran kişilerle günlük yaşamda hangi sıklıkla karşılaşıldığı. yılda sadece bir kez ise ve yaşamsal değilse, aklı başında bir insan buna saygı duyar. zulu dininde 26 şubat günü mavi renkli gömlek giyilmez diye bir kural varsa, 26 şubat günü bir zulust ile aynı ortamda bulunacaksam ve bu bilgi aklımdaysa, o gün mavi gömlek giymem. çok da yaşamsal değil ve bunaltıcı sıklıkta değil, yılda bir kez. ama yasal, ahlaki ve sıradan bir davranış için hafta 3-4 kez uyarılıyorsam ne olur? işte buna bence normal bir insan katlanamaz ve başlıktaki ifadeyi söyler.

    #3n9k bir hindu'nun karşısında bonfile yemezsin tabi çünkü zaten yaşam boyu belki 2-3 kez öyle bir durumla karşılaşırsın, o da sadece istanbul'da çok sosyal bir ortamın varsa. istanbul hariç hiçbir ilimizde böyle bir saygı gösterisine mecbur kalacağını sanmıyorum.

    önemli olan, günlük yaşamda sıkça yaptığın, yasal ve normal bir insan davranışını yasaklayan bir inancın mensuplarına karşı ne yapacağın.

    jedi dininde sokakta su içmek yasak olsa ve türkiye'de her sokakta her an bir jedist olsa ne yaparsın mesela? lol

    unutulmasın, dünya üzerinde yaşanabilir olan tüm ülkeler bu kurala sıkıca bağlıyken, yaşanamaz olan tüm ülkeler de bu kuralın tam karşısında duran cahil yobazlarla doludur.

    insan hakları evrensel bildirgesine uymak şartıyla yerel yasalarla belirlenmiş çerçevedeki özgürlüğümüz, insanlığımızın ölçüsüdür. ne kadar özgürsek o kadar insanız.

    saygı da güzeldir ama zorla saygı olmaz, ona saygı denmez. bunaltarak, söylenerek, şiddet uygulayarak bir kişide saygı oluşturduğunu sananlar, yanlış yoldasınız. zaten bıraksanız, insanlar kendiliğinden, inanca değilse bile size olan saygısından o davranışı sizin yanınızda yapmayacak. sokakta 3-5 cahilin özellikle sizleri kışkırtmak için yaptığı inanca aykırı davranışı da boşverin, o davranışlar inancınıza zarar veremez. ama o an günlük yaşamdaki bir ihtiyacını gideren kendi halindeki insana da karışmayın... zaten böyle davranılsa bu konuda isviçre gibi olurduk, ne anlatıyorum ben, lol

     
  5. Senin inancın benim yaşam tarzımı etkileyemez

    kesinlikle doğru olan bir ifade.

    dün akşam doğal olarak karnım acıktı, bizim sokaktaki dönerciye doğru giderken az öteden bir söylenme duydum, baktım bizim kel budist rahip cık cık cık çekiyor.

    ne var lan, kel? dedim.

    sevgili kardeşim, bilmez misin ki biz akşam yemek yemeyiz. gidip kendini meditasyona versen de buda'nın rızasını kazansan olmaz mı? dedi. neymiş, benim iyiliğim içinmiş.

    kel, lütfen! dedim. karnım aç ve sevdiğim besin maddeleriyle bedenimin ihtiyaçlarını gidermem lazım, sen git ruhunun ihtiyaçlarını gider :) diyerek onu orada boynu bükük bırakmak zorunda kaldım. mecbur muyum lan buda'yı mutlu etmeye? sen mutlu et, bana karışma.