Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

33.Emre.33

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

419 entry 11 konu hiç puanı yok
11.03.2024 21:52 son işlem tarihi takip etme takip et

memurlar.net sözlük

sansürcü, saçma sapan bir sözlük klonu.

vallaha satarım köyü ha, adlı başlığa dün yazdığım bir entry silindi. aynı başlığa sözlük moderatörüne iki adet soru bırakarak cevaplamasını talep etmiştim. arkadaş sorularımı cevaplamak bir yana, başlığı komple silmiş, sorularımı cevaplamaya ne başlıkta ne de özel mesajla tenezzül dahi etmemiş.

böyle bir siteye katkıda bulunmak insanlık onuruma hakaret niteliğinde, bırakıyorum.

11.03.2024 21:52
  1. giordano bruno

    bazı suçlamalar'ın arasına dinsizlik ve dini çürütecek bilimsel savlar sürmek girebileceği gibi kendisinin engizisyon mahkemelerinin eline ilk düşüşünde italyan bir asilzadenin eşine aşık olması ve asilzadenin bunu öğrenince bruno'yu, kabarık sicilinin de yardımıyla bunun kolayca gerçekleştiği rivayetleri vardır.

    bilinenin aksine, laiklik ve bilimsel temelli yönetim avrupa'ya öyle pat diye birkaç reform hareketi ve rönesans ile gelmemiştir. 1618-1648 yılları arasındaki 30 yıl savaşlarında, siviller de eklenince milyonlarca insan ölmüştür, dinin yönetimdeki etkisi milyonların kan ve gözyaşı ile ancak zayıflatılabilmiştir.

     
  2. giordano bruno

    en cesur insanlar diye bir başlık görünce direkt aklıma gelen düşünür ve bilim insanı. adına açılmış bir başlık yokmuş, ben açmış olayım.

    1548 yılında italya'da doğdu, ailesinin isteğiyle papaz okuluna gönderildi, oradaki eğitimde öğrendiklerini saçma buldu ve okulu terk etti. daha sonra tüm avrupa'yı gezerken kopernik'in düşünceleriyle tanıştı ve hayran kaldı.

    fransa'da üniversite hocalığı yaptığı sırada evrenin düzeninin papalık'ın anlattığı gibi olmadığını, evren'in merkezinin dünya olmadığını, yıldızların, gezegenlerin ve güneşin dünya etrafında dönmediğini aksine dünyanın güneş etrafında ve kendi etrafında döndüğünü, uzayın sonsuz olduğunu sıkça ve korkmadan söylemiştir. italya'ya tekrar döndüğünde meşhur galilei ile tanıştı. oradayken bazı suçlamalarla engizisyon mahkemelerinin eline düştü ve 7 yıl hapis yattı. kendisine ait kayıtların şu an nerede olduğu bilinmese de, kendisine; katolik inancına aykırı görüşlerde bulunmak, evrenin yapısı hakkında dini kaynaklara aykırı iddialarda bulunmak gibi suçlamalar yapıldığı biliniyor.

    çıkarıldığı mahkemede, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etti. mahkemenin suç olarak gördüğü ifadelerin kendi sözleri olduğunu tasdik ve tekrar etti. mahkeme ise kendisine 40 günlük bir düşünce değiştirme süresi tanıdı, söylediklerinin yalan olduğunu itiraf ederse ceza almayacağını aksi halde roma'nın meşhur Campo de'Fiori meydanında diri diri yakılacağını kendisine bildirdiler. 40 gün boyunca tereddüt dahi etmedi, görüşlerinde düzeltilmesi gereken hiçbir şey yoktu.

    40 gün dolunca kendisini diri diri yaktılar. 400 yıl önce yaşanan bu olaydan sonra dünya çok değişti, kendisini ölüme götüren o sözleri artık söylememek cehalet göstergesi oldu, kendisini yaktıranların adları silinip gitti. şimdi tam da bruno'nun yakıldığı yerde, Campo de'Fiori meydanının tam ortasında, kendisine bir saygı duruşu olarak 1889'da yapılıp dikilmiş heykeli duruyor.

    bruno'nun heykeli konusunda kilisenin yobazlığı aradan geçen 300 yıla rağmen çok değişmemiş, zamanın papa'sı heykel dikileceğinde tüm gün oruç tutup katolik inancının korunması için dua etmiş ve hatta zamanın başbakanına heykel halka açık olursa roma'yı terk edip avusturya'ya göç edeceği tehditinde bulunmuş. başbakan ise blöfü görmüş ve, eğer papa Hazretleri İtalya'yı terk ederse artık geri dönemez, diyerek heykeli diktirmiş, papa'yı da rezil etmiştir.

     
  3. yaşlanmayı kabullenmemek

    çirkin olmanın nadir avantajlarından biri de budur, yaşlansam ne olacak ki? denebilir.

    alain delon gibi yaşamı boyunca iltifatlar alıp milyonlarca kadının rüyasına giren gelmiş geçmiş en yakışıklı adamlardan biri yaşlılığın getirdiği fiziksel deformasyonu kabullenmekte elbette zorlanırdı ve zorlandı da. adam depresyona girip intihar girişiminde bulundu, başka sebepleri de vardır belki ama bunun da etkili olduğunu düşünüyorum. ama bizim çirkin delikanlımız gençken bile çirkinken yaşlılığı niye o kadar sallasın? hatta bazen gençliği çirkin olduğu halde yaşlılığı en azından karizmatik olanlar oluyor, ordan yırtma şansı bile olabilir.

    entropiye karşı konulamaz, tıpkı ölüm gibi yaşamın adil olduğu birkaç konudan biri budur ve çok nettir. yaşamın her anından imkanlar ölçüsünde zevk almaya bakmak gerek.

     
  4. magna carta

    insanlık tarihinin en önemli ve en ilginç metinlerinden biri.

    bundan 800 yıl önce baronların, ingiltere kralı'na ingiltere'nin yenildiği bir savaştan sonra, hukukun üstünlüğünü ve kralın mutlak hakimiyete sahip olmadığını kabul ettirip antlaşma imzalatmış olmaları gerçekten çok değişik bir olaydır. tabi bunu demokrasi aşkıyla yanıp tutuştukları için değil, kralın mutlak otoritesi altında hareket alanlarını kaybettikleri için yapmış olsalar da, kendi yaşamlarını kapsayan geçici bir çözüm bulmak yerine gelecekteki tüm krallara da peşinen hukukun üstünlüğünü kabul ettirmek yüzyıllarca ileri seviyede bir harekettir.

    mesela bizde, bürokrasi sınıfının orduyu kışkırtıp sevmedikleri hükümdarı indirtip yerine aynı yetkilere sahip olmakla beraber kendilerine daha ılımlı davranan bir hükümdar çıkarma geleneği vardır ancak bu sadece mutlak otorite sorununu 15-20 yıl öteler ki öyle de olmuştur. tarihimizde magna carta'ya nispeten benzeyen ilk metin magna carta'dan 600 yıl sonra, taa 1808 yılında imzalanan sened-i ittifak'tır. o tarihe kadar gelen hükümdarların ağzından çıkan her söz kanun gibiydi.

     
  5. kendinize bir kızılderili ismi verseniz

    kaşkolla gezen beygir lol