Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

john edward jones

paylaş araştır

 

  1. youtube'da yakın zamanda hiç mağara, ölüm gibi sözcükler aratmadığım halde, kendisi hakkında bir video önüme düştü, çok feci bir şekilde ölmüş. bu kadar rahatsız edici bir ölümü sanırım daha önce hiç duymadım.

    rahatsız olacak kişilerin okumamasını tavsiye ederim.

    kendisi 26 yaşında, evli ve bir çocuğu olan bir tıp öğrencisiymiş, olayın yaşandığı sırada eşi ikinci çocuklarına hamile. bir arkadaş grubuyla daha önce de gittikleri utah'ta nutty putty mağarasına gidiyorlar. aslında bilinen bir mağara olduğu halde haritalandırılmamış kısımları da var ve john o kısımlardan birine giriyor. bu özgüvenin sebebi kendisini eski günlerinde sanması ama o sırada 90 kilo ve şişman olmasa da o dar mağara kolu için vücudu o kadar da ince değil. aşırı dar bir mağara kolunda olduğunu fark edip geri gitmeye çalışsa da başaramıyor ve biraz daha ilerleyip mağarada hareket edebileceği kadar geniş bir yer bulmayı umuyor, orada ters dönüp çıkma planı yapıyor ancak ilerledikçe mağara kolunun daraldığını ve daha da kötüsü çukurlaştığını fark ediyor. bir çamaşır makinesinin kapağı genişliğindeki mağara kolunda, baş önde - ayaklar arkada olacak şekilde, kolları vücudu ile mağara arasında sıkışmış vaziyette mahsur kalıyor. o an mağarada olan kardeşini yardıma çağırıyor, kardeşi yardıma geldiğinde baldırlarından tutup çekerek kurtarmaya çalışsa da bu işleri daha da kötü hale getiriyor, john 70 derecelik açıyla baş aşağı halde oraya iyice sıkışıyor. şu şekilde;

    https://twitter.com/Morbidful/status/1729903553819377685

    daha sonra kardeşi durumun ciddiyetini kavrayarak çıkıp yardım çağırıyor. 3 saat sonra 100 kişilik bir yardım ekibi geliyor. durumu gören ekibin deneyimli elemanları john'un çıkarılması için bacaklarını kırmak zorunda olduklarını söylüyorlar. bir düzenek kurup ayaklarından bağlayıp çekmeye çalışıyorlar ama düzenek bozuluyor. olayın 27.saatinde john baş aşağı pozisyonda durduğu için akciğerlerine kan dolması ve kalp krizi sebebiyle ölüyor. baş aşağı 5 dakika bile durmak beyinde felaket bir basınca sebep oluyorken bu talihsiz maceraperest tam 27 saat boyunca bunu deneyimliyor, üstelik yukarıda hamile eşi, ailesi ve 100 kurtarma ekibi onun orada olduğunu biliyor ama kimsenin elinden bir şey gelmiyor. hatta öyle ki cesedini bile çıkaramıyorlar, cesedin bacaklarını kesmeden çıkarmak çok zor olduğu için dindar bir mormon ailesi olan jones'lar bunu kabul etmiyorlar, yetkililer de o mağara kolunu patlayıcılarla patlatıp mühürlüyorlar, ana mağara girişine de beton döküp başka insanların da tekrar o mağaraya girmesini yasaklıyorlar. şu an o mağaraya giriş hala yasak ve beton dökülen ana girişte john için bir anıt levha bulunmakta. ayrıca 2016 yılında filmi de yapılmış.

    bir yerde gelen ekibin durumun vehametini görünce john ve ailesini, john'a yüksek dozda morfin vererek öldürme konusunda ikna ettiklerini okudum ama söylentiden ibaret deniyor. gerçek olsa bile resmi olarak açıklanamazdı çünkü olayın yaşandığı utah'ta ötenazi yasakmış. ama dindar bir mormon ailesi böyle bir şeye onay vermiş midir, emin değilim. john ve ailesi kurtarma çalışmaları sırasında ilahiler falan okuyormuş mesela. ailesi buna onay vermese de john'un 1 saat sonra bile kurtarılamayacaksa öldürülmeye razı olduğuna eminim ki 27 saat can çekişmiş, birkaç saniye düşününce bile ürperiyor insan. kesin olarak bilinen şey, john'un cesedi sonsuza kadar sıkıştığı çukurda kalacak ve sadece 30 metre yukarıdaki taşlar, bitkiler her gün güneşi görmeye devam edecek.

     
  2. bunu izlemiştim.

    bu kadar klostrofobik ortamlara nasıl rahatlıkla girebildiklerine şaşırmıştım.

    Bu şekilde bulunan mağara dalgıçları da varmış.

    bazen de iskeletlere rastlıyorlar.

    Benzer bir hikaye de rusya'da yaşanmış kafkaslarda ( Abhazya ya da gürcistan emin olamadım ) tek başına gezmeye çıkan bir dağcının cenazesine ulaşmışlar.

    Onu ararken bir haber daha gördüm.

    Sum Bora isimli adam kayalara sıkışmış ve 4 gün boyunca beklemiş. Bıçağım olsa kendimi öldürürdüm demiş.

    yarasa gübresi toplayan Kamboçyalı adamı arkadaşı merak edip arayarak bulmuş.

    bunu okuyunca şöyle düşündüm.

    Amerikalı genç adam da panik yapmasaydı ve sakince bekleseydi bir süre sonra uygun koşullarda belki çıkarılabilirdi.

     
  3. ilk entry'de haritalandırılmamış mağara koluna bilerek girdiğini zannediyordum ama sanırım bilinen bir kola girdiğini zannediyormuş. o sebeple, burası dar ama ileride geniş alanlar olmalı, biraz ilerleyip ters dönerim diye düşünmüş olmalı.

    john ancak mağara koluna ilk girdiğinde, baş aşağı olmadığı bir düzlemde bulunduysa kurtarılabilirdi. biraz daha ilerleyip uygun bir açıklık bulma düşüncesi onu ölüme götürdü çünkü mağara hem darlaştı hem de baş aşağı durmak zorunda kaldı. baş aşağı durmak insan vücudu için kesinlikle uygun olmayan bir şey, daha önce başka biri yine baş aşağı sıkışmış, 10 saatte kurtarılmış ve ömür boyu sürecek ciddi sağlık problemleri yaşamış. amuda kalkıp 1 dakika bekleyince zaten durumun korkunçluğunun milyonda biri falan anlaşılır, o derece korkunç bir son.

    john'un ölümünü daha da dramatik yapan iki şey var. birincisi hem ailesinin, hem kurtarma ekiplerinin kendisinin yerini bilmesi, hatta zorlukla da olsa temas edebilmeleri ama kendisinin orada o şekilde ölümü beklemekten başka çaresinin olmayışı. bilincini kaybettikten sonra tahminen onu ölü kabul ettiler ve belki son birkaç saatinde dayanılmaz bir kan basıncı ile orada ölümü yapayalnız bir şekilde bekledi. ikincisi cesedinin bile çıkarılamayıp orada bırakılmak zorunda kalınması, mağara ile bütünleşmesi, artık kimsenin giremeyeceği o mağaranın sonsuza kadar bir üyesi olması.

     
  4. öldüğü mağaranın girişi hem patlayıcılsrla patlatılan hem de betonla kapatılan dağcı.

    tam olarak baş aşağı olsa da bir dezavantaj olarak hem başaşağı hem de kıvrımlı bir girişte sıkışmıştır. tabi o halde o derinlikte fazla yaşama şansı yoktu.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.