Türkiye'nin memur portalı

nick başlığımı açan ve entrylerim hakkında güzel yorumlar yazan, kendisini ara sıra bazı başlıklarda gördüğüm, yumuşak tonda, kısa ve öz yazılarıyla bildiğim değerli bir yazar.

başlığına teşekkür entry'i girmek istemiştim ama gördüm ki başlığı açılmamış, onun başlığını açmak da bana kısmet oldu, lol

iskender manevi şahsiyeti ile ön plana çıkmış bir hükümdardır, şaka gibi gelse de iskender'den bu yana 2300 yıldan fazla süre geçmiştir ve hala hatırlanmaktadır. onun kadar eski olup onun kadar hatırlanan pek az hükümdar vardır, üstelik günümüze ulaşan bir yapısı da kalmamıştır, sadece kendi adına inşa ettirdiği eski şehirlerin adları ve mısır'da birkaç hiyeroglif günümüze ulaşmıştır.

kendisi aynı zamanda mısır firavunu ve pers imparatorudur. binlerce yıldır kimin eli kimin cebinde belli olmayan mezopotamyada sevilebilmek büyük bir maharettir, evliliklerini bile grek kadınları yerine pers ve bugünkü afganistan taraflarındaki dağlarda yaşayan bir topluluktan kadınlarla yapmıştır. hocası aristo'dan aldığı eğitimle kendinden önce ve sonra gelen çoğu hükümdardan farklı bir portre çizmiştir, tarihte doğu ile batı kültürünü sentezlemeyi ilk düşünen hükümdardır, evliliklerini de bu ideal doğrultusunda değerlendirmek gerekir. bugün bile hindistan'da, mısır'da, mezopotamya'da bu bölgelerin zamanında fatihi olduğu halde kendisine bir sempati bulunmaktadır.

dolayısıyla bu kadar saygı gören bir fatihin masallara, hikayelere, efsanelere sembolik olarak girmesi çok zor değil. masallar, hikayeler zaten bire bir şekilde kimseyi doğru tasvir etmez, masalın sahibi olan kültürden bir şeyler katılır, uymayan şeyler çıkarılır vs.

zülkarneyn kesinlikle iskender'dir demiyorum, bunu kimse de diyemez zaten ama çok güçlü bir esinlenme olduğu belli. dahası, eğer bu kişi tarihte adı anılan eski bir hükümdar olsaydı kime yakışırdı diye düşünülse açık ara farkla iskender'e uyduğu ortada. ayrıca iskender'in çift boynuzlu savaş başlığı rivayetlerde vardır, boynuzlu şekilde tasvir edilmiş paralar bile bulunmaktadır.

doğayı ve evreni bilimsel anlamda çok çok kısıtlı anladığı halde dünyaya yön verme konusunda oldukça başarılı bir meslek.

bir biyolog, fizikçi, ekonomist vs. çıkıp diyor ki, şunları şunları yapmayın, şu şu sebeple dünyaya, çevreye zarar veriyorsunuz. kimse sallamıyor, lol

sonra bir şair, yazar çıkıp etkileyici 3-5 dize, birkaç satır ile öyle bir etki bırakıyor ki insanlar taparcasına peşinden koşuyor. hele bir de bilime aykırı bir şey gevelediyse seyreyle cümbüşü, cahil bir herifin iki satırı yüzünden ekolojik dengenin içine ediliyor, milyonlarca insan, hayvan ölüyor.

bunlar, tıpkı nuh tuhafı gibi, eski dünya insanlığının ortak hafızasında yer edinmiştir.

çoğu dini hikayenin benzerine ortadoğu dışında rastlanmaz ama bu yecüc mecüc, başka bir isimle de olsa taa hint efsanelerinde bile geçen bir kavram.

neyi ve kimi kast ettiği tartışmalı. çinliler olabileceği gibi, ülkeleri fethederek ilerlemesiyle ve fetih yapılan yerlerde derin kültürel izler bırakmasıyla büyük iskender'i de betimliyor olabilir.

bana göre de büyük iskender'in masallara abartı yoluyla geçmesi daha mantıklı geliyor. hem tüm ortadoğuyu, hem mısır'ı hem hindistan'ın büyük kısmını fethetmiş bir mareşal olarak insanlığın ortak hafızasında yer edinmesi oldukça anlaşılabilir. insanlığın ortak hafızası derken kast ettiğim zaten iskender'in fetih planında bulunan yerlerdeki kültürler. yecüc mecüc hikayesi, iskender'in etkileşimde bulunduğu kültürlerde var olabilmiş. güney afrika'da, japonya'da, amerika kıtalarındaki hikayelerde yecüc mecüc benzeri bir topluluğun olduğunu sanmıyorum.

#3met