Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

cilginturk71

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,420 entry 62 konu hiç puanı yok
10.09.2024 00:03 son işlem tarihi takip etme takip et

Sıratı Müstakim

sırat-ı müstakim ile yazılışı doğrudur. Bu tür yazım yanlışlarını TV kanalları da çok yapıyor. En bilindik yanlış yazımı da "Allah-u ekber" olanıdır. Halbuki doğrusu Allahu ekberdir. Neyse...

Osmanlı'da Hakk yolunda yürüyenleri tarif etmek için çoğunlukla "diyanet ile mevsuf ve istikamet ile maruf" deyimi kullanılırdı. Tabi, buradaki diyanet kurum olan diyanet değil, din işleri, yani Allah'ın emir ve yasakları ile meşgul olma ile ilgili.

28.06.2024 16:23
  1. osmanlıca

    Kadı (şer'iyye) sicillerinden tez yazıp zabıt katibi olmak umarım memuriyetten sayılıyordur. İşin esprisi tabiki.

    Mesleğimle ilgisi olmamasına karşın günlük birkaç sayfa kadı sicili okumak nedense zihnimi dinlendiriyor. Sanırım bu durum sosyal tarih verisinin ve Türkçe sözcüklerin diğer defter türlerindekinden daha sık geçmesiyle ilgili.

     
  2. tren

    Zevki 90'larda -belki 2005'e kadar uzayabilir-kalan; ücreti arşa çıkan vasıta.

    Tren sadece lokomotif ve ardına dizilen birkaç vagondan ibaret değildir. Bunun demiryolu kenarında yürümek, istasyonu gezmek, seyir halindeki treni uzaktan izlemek, tünelde treni gözlemek gibi birtakım sevme yöntemleri vardır.

    Trenin geçtiği ve istasyonu olan kentte doğup büyümek çocuklukta sana tanınmış bir ayrıcalık sanki..

     
  3. Yara bere almak

    Yaranın aslı "kara"dır. Kara sözcüğünün birçok somut ve soyut anlamı var.

    Kara: vücudun herhangi bir yerinin kanaması, kırılması, kopması.

    Bere: vücudun herhangi bir yerinin ezilmesi, çizilmesi.

    Mesela, bıçak, silah, şiş yaralayıcı; sopa, ip, muşta ise bereleyici aletlerdir.

    Son söz, Kadı sicillerinde "kara bere etmek" tabiri çok kullanılır.

     
  4. sözlükteki sessizlik

    Çok yazan biri olmasam da bazen hatrı sayılacak kadar durduğum oluyor.İlgi alanlarıma dalınca unuttuğum da oluyor tabi.

    Sessizliğe ses olmaya geldim bakalım.

     
  5. Toktamış

    Türkçe "tokta" sözcüğünden türetilmiştir. Tokta sözcüğü "dur" anlamına gelmektedir. Arapça "nokta"nın karşılığıdır.

    Toktamış ise durmuş anlamına gelmektedir.

    Osmanlı arşivlerinde "Durmuş" kişi adına sıkça rastlamama rağmen Toktamış adına birkaç kez denk geldim.