![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
![]() |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
Yani adam baya baya transa geçmiş, halis görüyor. bildiğimiz börtü böcekle, taşla toprakla konuşmuş. ama mecazdan falan bahsetmiyorum, gerçekten konuşmuş gibi.çünkü o anda "gerçek" dediğimiz şey zaten çökmüş. o artık senin benim anladığımız anlamda şuurlu değil. o hâlde yazıyor, ona bu sözleri o hâl yazdırıyor.
dışarıdan baksan "deli" dersin. ama işte o delilik dediğin şey, içeriye dönüp benliğini kırmanın, kendini aşkın içinde eritmenin yan etkisi. yoğun bir tefekkür, bir çeşit mistik baygınlık, şuursuzluk hali. bunun adı tasavvufta vecd, cezbe, ne dersen de.
"sordum sarı çiçeğe, annen baban var mıdır?" diyor mesela. çiçek cevap veriyor. Aşkın baygınlığını yaşayana karşı çiçek de susamaz.
bu şiirler masa başında yazılmamış olmalı. çünkü bu iş akılla değil hâlle ilgili.
yunus, bir ozan değil sadece, bir haldir
Ne çabuk eskitiyoruz her şeyi
Çok değil on sene öncesine kadar bugünün hukuki boşanma durumu kadar ciddiyete sahipti oysa
İran'a ilgim, ilk kez filmleriyle başladı.
Ve bir kez o dünyaya göz attığımda, geri dönüş olmadı.
İran filmleri bende hep derin bir hayranlık uyandırdı. Çünkü orada bir şey var:
İnsani kapasitesi hayli yüksek bir toplumun, kültürel ve toplumsal çarpıklıklarla boğuşarak potansiyelini tüketmesi...
Büyük bir ruhun, dar bir kafese kapatılması.
İran sineması işte tam burada devreye giriyor:
O kafesin içinden gelen bir haykırış gibi.
Avaz avaz, Çığlık çığlığa...
Bir halkın susturulmuş sesini, kameranın gözünden haykırıyor.
Sessizliği delen her kadraj, isyanın ta kendisi.
Yağmurlu havalarda arabalı etkinlikler de iyi bir alternatif olabilir. Dün gece yağmurda, arabada uyuyordum mesela.
Arazide araç kullananlar bilir, araçla arazideyken yağmur başlarsa, aracı hemen sağlam zeminli bir yere çekmek gerekir. Çünkü toprak yollar, çok az yağışla bile margarin gibi kaygan bir katman oluşturur; altı sert, üstü kaygan bir çamur haline gelir. Bu tür bir zeminde bırakın aracı, insan bile yürüyemez.
Ama dün gece saat 12 gibi yağmur başladığında, bir yere yetişmem gerekmediği için çamur kaygısına kapılmadım. Yağmurun tıpırtısında, arabada uyuyarak sabahladım.
Bugün de yine tarlaya giderken yağmur başlayınca, yağmurun huzurunu değerlendirmeden edemedim.biramı açıp yağmurun sunduğu manzarayı izledim.
1. | ![]() |
semraa-91 |
2. | ![]() |
alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
Yani adam baya baya transa geçmiş, halis görüyor. bildiğimiz börtü böcekle, taşla toprakla konuşmuş. ama mecazdan falan bahsetmiyorum, gerçekten konuşmuş gibi.çünkü o anda "gerçek" dediğimiz şey zaten çökmüş. o artık senin benim anladığımız anlamda şuurlu değil. o hâlde yazıyor, ona bu sözleri o hâl yazdırıyor.
dışarıdan baksan "deli" dersin. ama işte o delilik dediğin şey, içeriye dönüp benliğini kırmanın, kendini aşkın içinde eritmenin yan etkisi. yoğun bir tefekkür, bir çeşit mistik baygınlık, şuursuzluk hali. bunun adı tasavvufta vecd, cezbe, ne dersen de.
"sordum sarı çiçeğe, annen baban var mıdır?" diyor mesela. çiçek cevap veriyor. Aşkın baygınlığını yaşayana karşı çiçek de susamaz.
bu şiirler masa başında yazılmamış olmalı. çünkü bu iş akılla değil hâlle ilgili.
yunus, bir ozan değil sadece, bir haldir
Yağmurlu havalarda arabalı etkinlikler de iyi bir alternatif olabilir. Dün gece yağmurda, arabada uyuyordum mesela.
Arazide araç kullananlar bilir, araçla arazideyken yağmur başlarsa, aracı hemen sağlam zeminli bir yere çekmek gerekir. Çünkü toprak yollar, çok az yağışla bile margarin gibi kaygan bir katman oluşturur; altı sert, üstü kaygan bir çamur haline gelir. Bu tür bir zeminde bırakın aracı, insan bile yürüyemez.
Ama dün gece saat 12 gibi yağmur başladığında, bir yere yetişmem gerekmediği için çamur kaygısına kapılmadım. Yağmurun tıpırtısında, arabada uyuyarak sabahladım.
Bugün de yine tarlaya giderken yağmur başlayınca, yağmurun huzurunu değerlendirmeden edemedim.biramı açıp yağmurun sunduğu manzarayı izledim.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |