Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
robotlar
yapay zekalar
insanlar(ali koç'u bile kaygılandıran bu hayat bize ne yapmaz ki?)
küresel ısınma
kıtlık
çıkarımlar yukarıda paylaştığım şeyler değil.yukarıdakiler gerçekleşen ya da gerçekleşmekte olanlar. ne türlü felaketlerin yaşanacağı az çok ortada. çıkarımlar kısmı hayal gücünüze kalmış.
şahsen beklediğim en kötü şey insan nüfusunun azalması ve bu esnada yaşanacak travmalar. açlık, kıtlık, salgın hastalıklar(covid gibi osuruktan değil gerçekten salgın), yağmalar, güvenlik riskleri.
daha çok bilmek, daha çok öğrenmek için üniversite okuyan, hatta sadece üniversite değil akademik eğitim sistemine dahil edilen bir birey tanımıyorum desem yeridir.
eğitim hayatımız ailelerimizin yönlendirmesiyle başlıyor.
kent insanı çocuğu fabrika işçisi olmasın, iyi tahsil görsün, üniversite mezunu olsun ve bir kariyer mesleği edinsin istiyor.
köy insanı çocuğu çamurun, toprağın içinde rezillik çekmesin, köye memur amir akrabalar gelince boynunu bükmesin, okusun meslek sahibi olsun şehir insanı gibi olsun istiyor.
böyle istediler, hepsi... ah o ailelerimiz ne çileler çektiler, sırf diploma sahibi olabilelim diye, ne hayallerle yıllarca emek harcadılar.
sonra ne oldu? bütün aile işsizlik travmasıyla yüzleşti. en çok da elinde diplomasıyla sap gibi kalan kişi yaşadı travmayı. hayaller zaten suya düştü. hayata tutunma derdi başladı.
birçok üniversiteli iş bulma dertleriyle boğuşuyor. kimisi boğulup gidiyor; kimisi akıntıya kendini koyuveriyor; kimisi de güç bela karşı kıyıya bir şekilde kendini atabiliyor. amansız mücadelelerle kendi mesleğini icra etme şansı yakalıyor.
onca emeğe onca zahmete değiyor mu? elbette hayır.
bu 538'de bozmadığımız altınların hali ne olacak yahu diye düşünürek, yaklaşık 2 ay önce altından bitcoine doğru kaçmış olan kişidir.
izdihamdan önce kendini içeri atmayı başarmıştır.
nüfus köylerden kentlere akıyor,
nüfusun köylüsü de kentlisi de diploma sahibi olmak istiyor,
lisans veya lisansüstü eğitime sahip olan kişiler arasında iş bulma rekabeti her geçen gün artıyor.
hal böyleyken üniversitelerin açılmaması gerçekten bir sorunsal mı değil mi? tartışılır.
dünyada sistem krizi yaşanıyor, covid-19 yaşanan krizi maskeleme konusunda kurtarıcı gibi yetişti. ölüm yaşı ortalaması 75 olan, öldürücülük seviyesi ishalle aynı olan bir hastalık köpürtülerek sahte bir felaket yaşatılıyor ki gündem değişsin, sistem krizi çözülmeye çalışılsın.
ne oldu? çözüldü mü? tabii ki hayır, aksine sistem krizinin kesinlikle çözülemeyeceği anlaşıldı.
sistem dediğimiz şey de paranın kimin elinde duracağı, isyan çıkartma potansiyeli olan kölelerin gazını almak için ne kadar kaynağın israf edileceği.
sistemi baştan beri eleştiren gazeteci-yazar-akademisyen-araştırmacıları bir kenara bırakalım mahfi eğilmez, atilla yeşilada gibi sistemin en sadık neferleri bile artık itiraflara başladılar. dünya küçülmeye mahkum.
makineler insanlardan daha kabiliyetli hale geldi, küçük ar-ge çalışmaları ile yakında tamamen insan gücünün yerini alacaklar. yakın, yakın, çok yakın, max 10 yıl.
sanayide, eğitimde, mimaride, mühendislikte, markette, bankada, orada, burada, her yerde makineler çalışıyor olacak.
e o zaman bunca insan ne olacak, bunca nüfusa ne gerek var. kayıtsız şartsız kölelik yapacak olan makineler geliştirildiğinde köle olduğunun farkında olmayan kendilerine öğretmen, polis, mimar, işçi falan denilen kölelere ne gerek var?
aynen otomobilin icadından yani 1900lerin başından itibaren at popülasyonunun hızla azalması gibi,
aynen tarımda makineleşme arttıkça tarım işçiliğinde çalışan sayısının azaldığı gibi...
endüstri 5.0 devrimiyle dünyada da bu kadar insana gerek kalmayacak. yazarken aniden aklıma geldi, koç ailesi türkiye'deki en büyük efendidir, en çok kölesi olan en kudretli efendi. türkiye'de nüfus planlaması çalışmalarını devletten önce başlatan, sonrasında devlet imkanlarının bu yönde kullanılmasına sebep olan ve nüfus planlamasıyla ilgili ciddi fonlamalar yapan bir holding.
işte yukarıda linkte efendilerin köle nüfusuyla ilgili genel kanısı yer alıyor.ckoç holding'in nüfus planlamalarını fonlaması da tam olarak türkiye'nin nüfusu 50 milyon kişilerdeyken başlıyor zaten.
neyse konu dallanıp budaklanmasın daha fazla, sanıyorum ki ilk elenenler veya hayatta kalmak için en çok zorlananlar da bedensel ve zihinsel gelişimlerini akademik eğitime endekslemiş olan kişiler olacaktır.
geleneksel üretim ve hayatta kalma metodlarını tamamen unutarak, sadece tüketerek yaşayabilen bir türe evrilmiş olan insanların sorunları o kadar büyüyecek ki, bu sorunların ilk muhatapları da şüphesiz kentlerdeki nüfus olacak.
covid sürecinde aldığım en ciddi kararlardan biri de çocuklarımı direkt ürettiğini satarak hayatlarını kazanabilecekleri mesleklere kanalize etmek, alaylı eğitimi teşvik etmek. eğitim serüvenimizde akademik eğitim, zurnanın son deliği olarak yer alacaktır.
özgürlük elimizden alınmış olan en değerli hak. maaşla özgürlük satın alınamaz. hakkımızı satın almak zorunda olmamız da ayrı tartışma konusu :)
yeteri kadar paranız varsa satın alabileceğiniz robotlar satan şirket.
yukarıda linkte yer alan robotlardan kendinize bir ordu kurabilirsiniz.
henüz robotlarını yapay zeka ile entegre etmediler. bu robotların yapay zeka ile donatılıp, silahlarla donatıldığını düşününce dürümün ciddiyeti ortada.
mesela şu linkteki
kendisinin adı atlas. henüz satışa sunulmadı, atlas satışa çıktığında kendisinden yüzlerce edinebilecek kişiler neler yapabilir?
en son çılgınca dans ederek eğlenen robotlarını görüntülerini paylaştılar. yeni yılın gelişini kutluyorlarmış
1. | semraa-91 | |
2. | alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |