Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
akademikbaytarBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bu cümleyi söyleyenlerin gizli hizmetkarı, ajanı olan kişi için sarfedilen cümle.
bu ve benzeri cümleleri sürekli kullanabilmek ve oy rantı sağlayabilmek için bu cümleleri söyleyenler tarafından kaset skandalları sonucu tutup kolundan koltuğa oturtulan bay kemal daha nice hakaretleri haketmektedir.
sahiden bu sıfatsızın kendi partisi içindeki belli gruplara/kişilere(muharrem ince veya önder sav gibi) karşı mücadele ederek kazanabileceğini düşünenizin var mı?
chp ve akp aynı sahnenin aynı senaryonun oyuncularıdır.
çürük elmaları tezgaha koymaktır.
çürük elmayı tezgaha koymak tüm tezgahın adını lekeler. o tezgah millettir.
psa ve fca çatısı altındaki markaların daha güçlü marka olmalarını sağlayacak gelişmedir şeklinde tanımlanabilse de başlık tanım yapmaya daha uygun olmalı.
otomotiv sektörü için türkiye önemli bir pazar.avrupada karlılığın püf noktalarından biri de türkiye pazarına hitap edebilmek.nüfus varlığı ve ortadoğuya açılan kapı olması yönüyle ülkemiz otomotiv üreticileri açısından yüksek potansiyele sahip bir ülke.ülemizde yatırımı bulunan ford ve fiatın bazı modelleri avrupada karlılık ve satış rekorları kırıyorlar.bu rekorları en çok destekleyen etkenlerden biri de iç pazarda ulaşılan kar oranları ve satışlar.
daha öncesinde amerikan general motorsa ait olan opel markası avrupa 15 yıl zarar etmiş 2017de de psa grubuna satılmıştı.psa grubunun türkiyede sanayi yatırımı bulunmuyor.fiatın dahil olduğu fca grubununsa ülkemizde sanayi yatırımı mevcut.fiat bursa fabrikasında birkaç farklı model üretiliyor.hali hazırda fiatın ülkemizde yatırımı varken bu birleşme sayesinde umarım psa grubu da türkiyede üretime başlar.yerli üretilen modeller her zaman fiyat açısından daha uygun olur.kafamızı çevirdiğimiz yerde doblo, fiorino, courier, clio, megane, egea, corolla görmemizin başlıca sebebi yerli modeller olmalarıdır.
moderasyonun başlıca başarısı sözlükçülüğü bilen yazarları küstürmek, sansürlemek, çaylaklamak olduğu müddetçe sıkça karşılaşılabilecek başlık tarzı
ülkemizde çok düşük olan yerlerde sürünendir.
kesinlikle bir nokta var ki bu kalitesizlikte suçsuz olanlar öğrenciler, çocuklarımız...
öğretmen de suçlular arasında yine en masum olanı gibi görünüyor.aslında öğretmendeki suç da öğretmenlerimizin şahıslarıyla alakalı değil, meb sisteminin unsuru olmalarıyla alakalı.beş hafta formasyon alarak yırtık dondan çıkarcasına öğretmen olanlar, öğrenci motivasyonu odaklı eğitim anlayışı sonucu mesleki hünerlerini sergileyememeleri, eğitimsiz velileri de eğitmeleri gerektiği vs vs vs gibi konular yüzünden sistemden dolaylı olarak öğretmenin üzerine yapışan suçlardan bahsediyorum.
veliler de eğitimsiz olduğu için suçlu mu mağdur mu tartışmaya açık.sonuçta veliler de çocuğunu eğitme bilincini aşılamayan bir sistemin eğittiği bireyler.
meb(ya da hükümetler) bu noktada elebaşıdır.bu kalitenin mimarı eğitim politikalarını belirleyenlerdir.
bütün ulusal kanallardaki aktüel tartışma programlarımızda hepi topu 15-20 sürekli aynı konuları konuşup duruyorlar.
bir ülke insanı bu kadar budalalaştırılamaz, mankafalaştırılamazdı.koca ülkede her sorunun uzmanı bu 15 kişi gibi sürekli gündemi yorumlayanlar bunlar.gündemimiz ne diye sorarsanız sonraki seçimi kim neden kazanmalı, bu seçimi kim neden kaybetmeli temalı konular.
ciddi şekilde masaya yatırılması gereken konular var ama bu konular hakkında sorun yokmuş gibi davranılıp duruyor.tarım politikaları, eğitim politikaları, yargı adaleti gibi konular ülkede hatrı sayılır tüm kanaat önderleri tarafından, her farklı görüşe kulak vererek, uzun uzun tartışılmalı ki sorunlarımız ne olduğunu bi' anlayalım önce, sonra da çözüm üretmeye çalışalım.
eğitim kalitesiz, tüm ülke bu konuda hemfikir ama sebeplerini hiç kimse bilmiyor.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |