Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

akademikbaytar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

934 entry 234 konu hiç puanı yok
24.01.2020 21:22 son işlem tarihi takip etme takip et

şevkat yerimdar effects

sinema ve televizyonculuk sektörünün hayatımıza kattığı bir karakter olan şevkat yerimdarın ortaya çıkışından sonra şefkat kelimesiyle karakterimiz şevkat'ın adının karıştırılması durumu.öyle bir etkidir ki şefkatin nasıl yazıldığını hatırlayabilmek için imla kılavuzuna başvurmanıza sebep olur.

sözlükte kendim dahil bir kaç kişinin bu şekilde etkilendiğini düşünüyorum.

'şefkat şeklinde yazılmıyor muydu o kelime yahu'

24.01.2020 09:49
  1. başlık parsellemek

    mem.net sözlükte yapılmasına gerek olmayandır.

    zaten bir avuç yazarız hacı korkma sende önce kimse açmaz o başlığı

     
  2. audi a6

    audinin e class aracıdır.

    2012 model olanını 2 yıl kadar kullandım.gerçekten performansıyla konforuyla duruşuyla hissettirdikleriyle business-premium bir araç.malzeme kalitesi üst düzey sağlamlık üst düzey sürüş keyfi ve güvenliği üst düzey.arabayı iki yıl kulandım halen yeni bir özelliğini keşfedebiliyordum.

    gerçek bir kalantor arabası.yakıtı vergisi fazla diye satmaya karar verdim.güzel şeylerin bedeli yüksek oluyor.

     
  3. af çıkartmak

    devletin şefkatli tarafını göstermenin devleti acizleştirmeye dönüştürebileceği uygulamadır.

    devlet iyi niyetli olduğu halde sorumluluğunu yerine getiremediği için cezası olan vatandaşa karşı tabi ki şefkat gösterebilir.bu gösterilen şefkat devleti güçsüzleştirmeyecektir ancak bu uygulama devleti yöneten siyasilerin rant devşirdiği bir uygulama halini alırsa o zaman devlet acizleşecektir. rutin halinde uygulanan aflar vatandaşlardaki vatandaşlık bilinci ve sorumluluğunu da olumsuz etkiler.

    çocuk gelinle evlenenlerin, hazine malını gaspedip üzerine mülk kuranların, vergi hırsızlarının önünü açarsanız, siz devletin başından defolup gittiğinizde, bunlar bizim başımıza bela olur ki olacaklar da...

     
  4. hallaç pamuğu olan milli eğitim

    her yeni eğitim bakanının über projelerini denemesi yüzünden milli eğitimin aldığı haldir.

    milli eğitimimiz üzerine sistemli ve sürdürülür bir yıpratma projesi yürütüldüğünü düşünüyorum.yoksa bu üç yıla bir sistem değişimlerinin mantıklı bir açıklaması yapılamaz sanırım.muhtemelen kirli pazarlıkların peşkeş malzemelerinden biri de milli eğitimimiz.öyle saçma girişimler yapılıyor ki; uygulanmaya çalışılan sistemi öğrenci ve öğretmenlerin özümsemesi yıllar alabilecekken hoppa yeni sistem yeni kurallar yeni bir düzen.milli eğitim ardı arkası gelmez değişimlerle ambale edildi.

    -alıntı-

    ...

    2003 yılında katsayı farkı arttırıldı.

    2004 yılında eğitim müfredatında değişiklikler yapıldı.

    2005 yılında 3 yıllık olan lise 4 yıla çıkarıldı.

    2007 yılında Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) yerine 6.7. ve 8.sınıfın sonunda girilen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) geldi.

    2012 yılında katsayı kaldırıldı.

    2010 yılında 10 yıldır uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sistemini değiştirilerek. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sistemlerine geçildi.

    2010 yılında 2010: SBS, 3. yılın sonunda tek sınav modeline döndü.

    2010 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yayımladığı bir genelgeyle tüm düz liselerin Anadolu liselerine dönüştürüleceğini açıkladı, uygulama hemen başlatıldı.

    2012 yılında İlköğretimde kesintisiz 8 yıllık sistemden vazgeçildi, 4+4+4 sistemine geçildi.

    2012 yılında katsayı kaldırıldı.

    2012 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan "Dershaneler kapatılacak" açıklaması yaptı.

    2013 yılında ilk TEOG sınavı uygulandı .

    2017 yılında Erdoğan TEOG'un kaldırılması lazım açıklaması yaptı

    ...

    yukarıda yazanların hepsi çok değil mi sizce de?buradan bakınca üstü kapalı bir art niyet, milli eğitimi bitirme çalışması olduğu görünüyor.

     
  5. bitme noktasına gelen türk tarımı

    üretim ve işlem hacmi açısından değerlendirince tarımda dışa bağımlılığın hızla artması ve tamamen durma noktasına doğru olan gidişin mübalağalı ifade ediliş şeklidir.

    üretim maliyetleri artıyor, tarımda kar oranı her geçen gün azalıyor.çünkü akaryakıt, gübre, tarımsal ilaç maliyetleri konusunda tam bağımlılık söz konusu.enerji maliyetleri bakımından tam bağımlılık söz konusu.üstüne bir de yıllara yayılan stratejik bir tarım planlaması yapmak yerine seçimi kurtarmaya yönelik, patlak veren krizleri atlatmaya yönelik çözümler üretilince sorunlar sürekli büyüyerek çoğalıyor.

    bir kırmızı et problemimiz var örneğin.çözüm olarak ucuz et ithalatı yapmak zaten ayakta durmakta zorlanan hayvancının ayağına sıkmaktır.çözüm et ithal etmek değil, maliyeti yükselten faktörleri ortadan kaldırmak.girdi maliyetlerinde dışa bağımlı olabiliriz ancak verimliliği artırmak bizim elimizde.birim maliyetle daha verimli üretim yapmayı sağlayan rakiplerimizden et ithal ederken buna boyun eğmek utanç verici.

    yine aynı şekilde onlarca tarımsal ürün ithalatı yapıyoruz.tarımsal üretim bu ülkenin gerçek can damarlarından biridir.klişe olacak ama tarım biterse ülke gerçekten biter.