Türkiye'nin memur portalı

cumhurbaşkanının yerine kayyum atamak kadar saçmadır.

sonuçta ikisi de %50+1 şeklinde seçildi

bir hayal...

arsayla voliyi vurma işleri genelde almayla değil de kalmayla olur.

şehrin kenarında yedi göbekten mirasla altsoylara miras kalan ya da bir şekilde alın teriyle alınan bir tarla vardır, zamanla tarlaya imar gelir, hakikaten dutluk olan tarla servete dönüşür.

yoksa zaten imar gelmiş ve fiyatı patlayıp gitmiş, eskinin tarlası bugünün arsası olan yerden arsa alsan ne almasan ne.

o arsa illa ki değerlenecektir ama o arsayı alıp zengin olabilmeniz için ancak rüyada olmanız lazım.

bak bir örnek var, bi tanıdığın 10000 metrekare tarlasına imar geldi. 4 parsele böldürüp 4 ayrı site müteahhitine kat karşılığı verdi. şimdi 100civarı dairesi var galiba.bu adam zengindi, şimdi hesapsız zengin oldu. ilgili tarla imar gelmeden önce de küçük bir servet değerindeydi. e bu arsayı ya da imarsız/şehrin kenarındaki tarlayı alabilecek kişi bugün de zaten zengindir, -saydık şöyle olurduk falan demez.

bu işler hep böyle. falan vesaire işte.

bulunduğu ortamda artı puanı olan ya da hiç değilse eksi puanı olmayan kişidir.

bir garip olay.

en nihayetinde yıllık enflasyon %4+4ün altına düşmediği sürece bu oranların ne önemi var.

yıllık enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesi mümkün değil

verilen zam tek haneli ama üzerine enflasyon farkı kadar zam ekleniyor

sonuç olarak açıklanan enflasyon kadar zam yapılıyor.

seri üretime yalın üretim anlayışını katan global otomotiv markasıdır.

otomotiv sanayi yatırımları, yan sanayisiyle beraber en büyük sermayeye sahip sanayi yatırımlarından biri olduğu için, sanayide öncü anlayışları geliştiren sektör olmuştur.

henry ford bant üretimini, yani bir başka deyişle otomotivde ilk seri üretimi uygulamıştı. bant sistemi sayesinde 1914 yılında dünyada üretilen otomobillerin yarısından fazlası ford motor company tarafından üretilmişti. bant üretimi; hat boyunca ana şasenin üzerine tüm parçaların eklenmesiyle devam ediyor, hat sonunda otomobil satışa hazır şekilde banttan iniyordu.bant sistemli seri üretimde çok hızlı üretim sağlanabiliyorsa da kalite kontrol yetersizlikleri oluyor, hatalı üretim oranı gayet yüksek oluyordu.

toyota bant üretim anlayışının üzerine yalın üretim anlayışını ekledi.yalın üretimde montajı yapan kişi ya da ekip bütün sorumluluğa sahiptir ve kendi görevinden başka sorumluluğu yoktur. bu üretim anlayışı sayesinde üretimden sonra kalite kontrol işlemi gayet kolaylaştı, çünkü montaj esnasında ve sonrasında herkes kendi yaptığı işin sorumluluğunu taşıdığı için kusursuz çalışma ve mükemmeliyetçilik ön planda oluyor(yaptığı köprünün halatı koptu diye yalovada mezarlıkta harakiri yapıp intihar eden japon mühendisi hatırlarsınız, işte öyle bir mükemmeliyetçilik).örneğin toyotada bir kişinin görevi dikiz aynası takmak ise bu kişiye dikiz aynası takmak için gereken ekipmalardan fazlası verilmez ve dikiz aynasının montajıyla ilgili tüm hatalar bu kişiye aittir.mükemmeliyetçi kültürünü sanayisine de yansıtan japonlar sorunsuz sağlam araçlar üretmeyi gayet iyi biliyorlar.

servis gelirleri otomotivde en önemli gelir kalemlerinden biri olmasına rağmen japon otomotivde halen sağlamlık ve mükemmeliyetçilik tam anlamıyla terkedilmiş değildir. rakipleriyle mücadele edebilmek için mecburen japonlar da sağlamlıktan ödün vermeye başladılar. zira rakipleri garantisi dolar dolmaz servis masrafları açan araçlarından devasa gelirler elde ederken, japon otomotiv servis gelirlerini elde edemeyince geri kalmaya başladı. haliyle onlar da sağlamlığı bir kenara bırakıp yeni otomotiv anlayışına ayak uydurdular.

yaşadığımız yüzyılda ise bütün otomotiv sanayisinde kusursuzluğu istenilen seviyeye(kazalarda ölüm olması engellensin ama garanti süresi dolar dolmaz servis masrafı açmaya başlasın mükemmelliği) getirmek için uygulananilir bütün üretim aşamalarına robotik/otomasyon sistemler uygulanmaya çalışılıyor.