Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

akademikbaytar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

934 entry 234 konu hiç puanı yok
24.01.2020 21:22 son işlem tarihi takip etme takip et

şevkat yerimdar effects

sinema ve televizyonculuk sektörünün hayatımıza kattığı bir karakter olan şevkat yerimdarın ortaya çıkışından sonra şefkat kelimesiyle karakterimiz şevkat'ın adının karıştırılması durumu.öyle bir etkidir ki şefkatin nasıl yazıldığını hatırlayabilmek için imla kılavuzuna başvurmanıza sebep olur.

sözlükte kendim dahil bir kaç kişinin bu şekilde etkilendiğini düşünüyorum.

'şefkat şeklinde yazılmıyor muydu o kelime yahu'

24.01.2020 09:49
  1. parfüm merakı

    parfümlere ve diğer güzel kokulara duyulan ilgi.

    parfüm eskiden tütsü şeklinde kullanılırmış.hoş kokulu tütsüleri üzerlerine sinmesini sağlayarak güzel kokarlarmış.günümüzde parfümcülük epey mesafe katetmiş durumda.bitki ekstraktları, bitkisel aromatik yağlar, toprak, kimyasal koku vericiler vs bir çok bileşen parfüm yapımında kullanılıyor.

    parfümler çoğu ortamda bir adım önde olmanızı sağlar.herhangi bir ortamda kalitesini belli eden bir koku dikkatleri illa ki bir nebze de olsa üzerinize çekecektir.

    doldurma parfümlerin orijinalleriyle alakası yoktur. orijinal parfümler bir kaç farklı notadan oluşur.parfümün teninizde geçirdiği süreyle alakalı olarak kokusu da değişir.doldurma parfümler tek nota başlar aynı notadan biter.

    parfümdeki edt veya edp ifadesi şişedeki parfüm yoğunluğunu anlatır. edtler daha hafifken edpler daha yoğundur.bu ayrım teninize uygun olanını seçebilesiniz diyedir.yağlı cildi olanlara genlde edtler tavsiye edilir.edt'lerin cilt yağınızla birleşince yeterli yoğunluğa ulaşması beklenir.parfümde ten uyumu konusu da cildinizdeki ısı ve ter yağ gibi salgılarla alakalıdır.bir parfüm birinde kokmaz başkasında daha yoğun kokar vs.

    döviz kurlarının yükselmesiyle orijinal parfüm fiyatları da aldı başını gitti.gerçekten parfüm tutkusu olmayanlar için parfümlere bu kadar para vermek mantıklı gelmeyebilir.orijinal parfümler pahalıdır ama kullanma süreleri muazzam derece uzun olduğu için ekonomik sayılabilir.

    orijinal bir parfümü 4 5 fıs sıktığınızda gün boyu koku bombası gibi dolaşabilirsiniz.günde 4 5 fıs demek 100ml bir şişenin 1 yıl götürüyor olması demek.hatta öyle olur ki 4 5 çeşit parfüm kullananlar iyi bilir, iki üç yıl sonra parfümleri bozulur atmak zorunda kalırlar.

     
  2. fıtrat

    allahın olduğu yerde bilim olamaz diyerek bilimin yaratıcıyı reddettiği iddiasının yapıldığı başlık.

    sen bilimle uğraşmıyor olabilirsin, bilimle fazla alakan olmadığı için bilimin her şeyi açıklayacağını sanıyor, buna inanıyor da olabilirsin...ben de bilimle uğraşıyorum, bizzati yıllardır içindeyim.üstelik son yıllarda teknolojik gelişmeler sayesinde moleküler düzeyde gözlemler yapabilme imkanı bulunan, en çok bilimsel data elde edilebilen canlı/sağlık bilimlerinin içinde. bilimin içinden biri olarak şunu söylüyorum; o kadar çok bilinmeyen var ki...bilim insanlarının uğraştıklarının tamamı deryada bir avuç su gibi, eldeki bilimsel datalardan sonuçlar çıkarmaya çalışmak, yeni geliştirmeler yapmaya çalışmak, hepsi bu.bilimsel gelişmeleri takip edenler iyi bilir; bilimsel data akışı parabolik olarak yavaşlamakta ve bir noktada yeni bilimsel veriler elde edilemez hale gelecek.eldeki datalarla yapılan geliştirmeler teknoloji oluyor, teknolojik ilerlemeyle bilimsel ilerlemeyi aynı şey sanmayın.

    ateistin tanrıyı reddetmesi diyalektik oluyor da, yaratcıya inananın bilimin açıklayamayacağı noktaya yaratıcıyı koyması neden diyalektik olmuyor

    kuantum fiziğiyle ilgilenenler kelimelerin, harflerin gayet de metafizik etkiler verebileceğine inanabilir, düşünebilir.ya sin dersin hasta iyileşebilir, hebele hübele dersin içtiği suya üflersin sağlam insan hasta olur vs. kimisi bu olayı bilimsel perspektifle değerlendirip kuantum fiziğiyle açıklamaya çalışır, kimisi kolaycıdır büyü der allahın hikmeti der geçer.

     
  3. ateist

    bilimin pek de çok şey bilemediğini bilmeyen insanlardır.ateistler bilime fazla güvenirler.bütün bilinmeyenlerin bilimle açıklanacağını sanarlar. bilimsel veriler sonucu elde edilen değerli datalar vardır. evrim de bilimsel datalardan biridir. canlıların evrim yeteneği vardır ama bilim bu evrim yeteneğinin ne şekilde oluştuğunu açıklayamaz.ilk evrimlerin neden başladığını açıklayamaz belki mutasyonlar crossingoverlar vs gibi varsayımlar olabilir ama mutlak doğruların olduğu bir açıklamayı bilim yapamaz. ilk canın, ilk canlının ne şekilde oluştuğu konusunda tüm pozitif bilimler çaresizdir.ilk hücreye can nereden geldi bilim bunu açıklayamaz.işte bu noktada tanrı devreye girer bir kısım insan canlılığın yaratıcıdan geldiğine inanır, bir kısım insan tanrıyı reddeder, bu canın nereden geldiğinin cevabını bilimin açıklamasını bekler.

     
  4. türkiye'de depremlerin sayısının artması

    sevindirici durumdur.

    depremlerin artması iyidir. fayda oluşan enerjiyi, sıkışmayı küçük küçük atmayı sağlar. fay hattında yer alan bölgelerde sürekli olan depremler değil de uzun süre deprem olmaması, yıkıcı bir deprem olacağının işaretidir.

     
  5. fıtrat

    pozitif bilimlerin tüm bilinmeyenleri açıklayabileceğini sanan müthiş umutlu yorumlar gördüğümüz başlık.

    bildiklerimiz bilmediklerimizin yanında deryada damla gibi. ateistler bilmediklerimizi pozitif bilimin açıklamasını beklemeyi tercih edebilir. bilim dünyasının içindeki bir çok bilim insanı 'biliyoruz' dediğimiz şeylerin bile büyük kısmının varsayımlara dayandığını biliyor, pozitif bilimlerin bütün bilinmeyenleri açıklayamayacağını öngörüyor. pozitif bilimler bilmediklerimizin karşısında öyle çaresiz ki. bilsen 'henüz açıklanamadı'derken bu kadar umutlu olmazdın gelgit merak etme. valla bak

    te Allahım ne günlere kaldık.