Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

akademikbaytar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

934 entry 234 konu hiç puanı yok
24.01.2020 21:22 son işlem tarihi takip etme takip et

öğrencilik

ülkemizde içi boş teneke misali kafası boş, beceriksiz bir mezun olmaya giden yoldur.üniversite mezunu olup mesleğini icra etmeyi bilmeyen vasıfsız eleman tarlasına döndü ülke..

muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmamızın önündeki başlıca engel eğitimin niteliksizleştirilmesidir.menderesle başlayan eğitime hıyanet projeleri günümüzde de başka hainler tarafından devam ettirilmektedir.

eğitimde bu kadar vizyonsuzluğu, bunca sistem değişikliğini tesadüflere bağlamak iyi niyetten öte biraz salaklığa işaret eder.

durum bu iken niteliksiz eğitimin suçlusu öğretmenler midir?

Başöğretmenimiz uluönderimizin 'öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır' vecizesi aklınıza gelince sizin de yüreğiniz eziliyor diye düşünüyorum.

(Bkz: öğrencilik)
22.01.2020 21:38
  1. iyi insanların hep kaybetmesi

    yenilgiye veya başarısızlığa kılıf uydurma itemi.

    he canım he, başarmak zordur ama iyi insan olmak daha da zordur. sen daha zor olanı başarıyorsun.

    bi dön bak kendine; nesin, kimsin, vasfın ne... bi yargıla, bi anla kendini.sadece iyi olduğun için mi kaybediyorsun?

     
  2. yaşanabilir şehir

    fersah farkıyla Eskişehir'dir #net

    yaşanılırlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri insandır

    eskişehir insanında medeniyet, hoşgörü, saygı, sevgi bolca mevcuttur.

    bir şehrin yaşanılırlığını anlamak için sokak hayvanlarının durumuna bakıyorum. eskişehirde köpeklerin hepsi besili dana gibi, kedilerin hepsi garfieldın akrabası gibi. hayvana değer veren insana haylisiyle verir.

     
  3. Kıyamet ambarı
     
    (Bkz: Svalbard tohum deposu)
  4. odun erkekler
     
    (Bkz: adam gibi adam)(Bkz: fıtrat)(Bkz: yaratılıştan tercih edemediklerimiz)
  5. her yemeği çatalla yeme nezaketi

    bir zamanlar dahil olduğum anlamsızlık.sonra farkettim ki kaşıkla salata yemek bizim çirkin anlamlar yüklediğimiz kadar çirkin görünüyor, kaşıkla makarna yemek bizim hor gördüğümüz kadar hor görülecek bir şey, elle lahmacun yemek bizim yadırgadığımız kadar yadırganacak bir yeme tarzı...

    sonra farkettim ki lan ben kimseyi yemek yeme şekliyle yargılamaz, yadırgamazken meğer kendimi yadırgarmışım. şunu şöyle yaparsam insanlar rahatsız olurlar da, beni hor gürürler de, falan... ya niye öyle görsünler, insanlar o kadar kötü değil ki. yo yoo, kurufasülyenin suyuna ekmek bananların çirkin görüneceğini düşünecek, buna kendimizi inandıracak kadar delirmedik daha.