biyolojik saldırı, enfeksiyona sebep olabilecek biyolojik ajanlarla yapılan kitle imha girişimleridir

güvenlik terimi olarak 'cbrn defense' kimyasal, biyololojik, radyoaktif ve nükleer savunmayı ifade eder.Her türlü saldırı ve savunma tekniğinin kullanıldığı ikinci dünya savaşında 'cbrn defense' en önemli güvenlik terimlerinden biri haline gelmiştir.Her bir saldırı da savunma da farklı yollarla yapılır. Yani biyolojik saldırıların kimyasal saldırılarla karıştırılmaması gerekir.örneklerle bu saldırıları açıklarsak;

kimyasal saldırılar; hitlerin gaz odalar, halepçe saldırısı, sanen-fosfor-sinir gazı saldırıları vb.

biyolojik saldırılar; şarbonlu suikastler, askeri birliklerin içme sularını enfekte etme girişimleri, kırım Kongo kanamalı ateşi salgınları(bir rivayete göre türkiyeye enfekte keneler uçakla atılmış)

radyoaktif saldırılar; özellikle nükleer reaktörlere yapılabilecek saldırılar, önlenemez radyoaktif kirliliğe yol açabilir.

nükleer saldırılar; hiroşima nagazaki atom bombası

akp seçmeninde karşılık bulmasının en büyük sebeplerinden biri köylü jargonunu da kullanıyor olmasıdır. ilgili seçmenler, akp ekibinin köylü jargonunu kullanırken, tarımı ve hayvancılığı dönüşü olmayan şekilde bitirdiğinin farkında bile değildir. tarımsal faaliyet yürütenler, geçen 15 yılın ardından gerçeği görmeye başlasa da, kentlerdeki at gözlüklü kesim hala nato kafa nato mermer.

aynı seçmenler 'köylü milletin efendisidir' 'memleketin sahibi köylüdür' 'anadolu kadını en yüce kadındır'gibi sözleriyle köyü köylüyü ve tarımı yücelten Atatürke ataput der m.kamal der, anlamak mümkün değil.köylüye en büyük kazığı atanlara, köylü olduğunu iddia ettikleri için aşk besle, Tarım nasıl yapılır halkına öğretmek için ırgat gibi çiftliklerde tarla süren kurucu lider uluönder başkomutan başöğretmen Muzaffer komutan Atatürke kin besle.

aynı gemideymişiz de bu memleket hepimizinmiş de, falan... hadi oradan be. Ne demişti barbaros şansal pisliğinizde boğulun... o pislik hepimizin üzerine bulaşacak ama pislik içerisinde boğulanlar en çok malum kesimin tabanı olacak.

başı dara düşünce sığınacak sılası, yurdu olmayan yurtsuzlar için 9 günlük tatilin denk geldiği yıllarda deniz tatiline gitmek