Türkiye'nin memur portalı

Hay'dan gelen Hu'ya gider, sözüne göre kalıcılığı olmayan varlık.

Büyükler çok kızardı çocukken bizim mal hesaplarımıza; meres malı merese gider derlerdi. bence de kişinin alın terinden daha değerli bir zenginlik olamaz.

İlgi istemek ve beklemek her insanoğlunun doğasında olan bir durum. Eğer çocukların bu duygusu yeterince doyurulmazsa bazen anne babaya çok pahalıya patlayacak yollarla ortaya çıkabilir. Esasında çok sevimlidir ilgi çekmeye çalışan halleri. Ancak normal yollarla ilginizi çekmeyi başaramadılarsa sevimsiz hallere de hazırlıklı olmak lazım.

Tanım: En doğal hakkının peşinde koşan çocuklar...

"Darbeci bir başkan, emeklilik yıllarını geçirmek üzere, herkesin her şeyiyle hoşnut olduğu cennet bir adaya yerleşir. Başkan, ruhuna dek işlemiş olan yıkıcılık potansiyelini, geçmiş politik gücünden de yararlanarak kullanmaya kararlıdır. Bu doğrultuda tüm adayı etkileyebilecek müdahalelere girişir.

Önceleri sıradan görünen bu müdahaleler, sonunda düşmanı düşmana kırdırmaya dek varacaktır. Başta martılar olmak üzere, ada halkı dahil tüm canlılar Başkan'ın acımasızlığından nasibini alacaktır. Bu arada durdurulamaz görünen bu gidişe direnen bazı sesler de vardır..."

Zülfü Livaneli'nin yaptığı tasvir ve anlatımlarla Kenan Evren'i akla getiren alegorik romanı.

George Orwell tarafından yazılmış, kurgusal bir dünyanın, bir insanlık karabasanının kitabı.

İnsanlar tarafından çok şişirilmiş kitaplara karşı hep bir önyargı, burun kıvırma yaklaşımı içerisinden olan ben gibiler için bile şaheser bir eser olduğunu teslim etmeye mecbur hissedebileceği bir distopya...

Neden bu kadar geç okudum bilmiyorum. Ancak sıkılmadan bir solukta okuduğum politik bir roman oldu.

Kitapta pek çok katıldığım önerme, düşünce oldu, aşağıdaki;

"En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır, diye geçirdi aklından"

cümlesi gibi...

Ayrıca Goldstein'in yazdığı "Oligarşik Kolektivizmin Teori ve Pratiği" bölümü adeta bir manifesto gibi... Sanırım Winston'dan çok beni etkiledi.

Kitap her ne kadar karanlık, ümitsiz, iç karartıcı, korkunç bir dünyayı kurgulamış olsa da, imkansız olanı değil aksine günümüze de bağlantı kurulabilecek gerçekçi bir mantığı ortaya koymuş olması nedeniyle bağlıyor okuyucuyu.

Rahatsız edici, bazı bölümler dehşete düşürücü ama her insanın okuması gerektiğine inandığım bir eser.

2002-2006 yılları arasında yayınlanan komedi türündeki bir televizyon dizisi.