Türkiye'nin memur portalı

"geçerken de defi hacet eylerse üzerimize, bakarsın şansımız döner." şeklinde devamı getirilebilecek tümce.

toplumsal piskolocimiz bozuk anacım... nerden baksan dökülüyoruz birer birer.

insanın canına kıyması yeni bir şey değil. üniversitede yurdun bahçesindeki ağaçlara kendini asan öğrenci haberlerine dair şehir efsaneleri duyardık. şimdi ise her şeyi sosyal medyada yaşar olduğumuzdan ölümler de orada sahne alıyor maalesef.

ne düşündü de böyle bir teşhiri arzuladı acaba? ölüm ilanını kendisi mi vermek istedi?

acı... dilerim kimse yaşamasın tekrarını...

tanım: sosyal medyanın geldiği akıl almaz nokta.

çocukken kırtasiyelerin dışındaki tezgahlarda gördüğüm, üzerinde manzara, bebek, sanatçı, sporcu vs. tarzı çeşit çeşit temalı resimlerin olduğu tebrik kartı.

her yıl yılbaşında veya bayramlardan birinde öğretmenimiz, uzaktaki bir akraba veya tanıdığımıza tebrik yazma ödevi verirdi. benim için sıkıntılı bir görevdi, o nedenle pek güzel yad etmem kartpostalları. çünkü benim uzakta olan bir tanıdığım yoktu. tüm sülaleyi nerdeyse her hafta görüyordum. göremediklerim tarafından da yaramazlık yaparken yakalanıp aileme ispitleniyordum.

teneffüs aranızda köydeki babaannenizin okula gelip size süt içirdiğini düşünsenize..! okulda bile uzak kalmak mümkün olmuyordu ki koloninizden, kaldı ki bir de kart yazacam. ben de her sene bir hayali akraba uydurup ona göndermeye başladım. kartpostallar hayali kaldı bende o yüzden, gerçeklikten uzak kutlama vasıtası.

tiryaki sözleri...

lafı eveleyip gevelemeden, acabalara yer bırakmadan açık biçimde ifade etmek. dürüstlüktür bir nevi. ancak bazen kişiyi dobralığın üst sınırını aşıp kabalaşmaya, bazense netlik ayarını sabitleyip değişime kapalı bir sıkıcılığa itebilir. yani gri alanlar bazen nefes aldırır, karakter değil duruş olmalı belki de, diyebileceğim davranış şekli.