Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sofestai

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,366 entry 149 konu hiç puanı yok
13.04.2018 09:48 son işlem tarihi takip etme takip et

kırlangıç çığlığı

Ahmet Ümit'in seri katilli yeni bir başkomiser nevzat macerası.

300 bin adetlik ilk baskı sayısıyla Everest yayınlarından çıkmış. bu, okuma oranının düşük olduğu ülkemiz için hayli dikkat çekici bir rakam. ancak bana kalırsa roman daha fazlasını da satacaktır.

seri cinayet olgusu bizim toplumumuza biraz yabancı olsa da romanda aynı zamanda çocuk tacizcileri, Suriyeli göçmenler, organ mafyası gibi tanıdık sorunlarımız da var.

yazarın "vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem? sorusunun ardına düştüğü bu eseri de diğer kitapları gibi çok satanlar arasında yerini alacaktır.

12.04.2018 15:41
  1. çebiş

    şu keçiler çok sıkıntılı hayvanlar. gerçek bak! dün akşam uyumadan önce sözlüğe yazdığım yukarıdaki entry aklıma geldi. eksik yazdığımı fark ettim.(millet uyurken koyun sayar, ben keçilerle uğraşıyorum)

    neyse efenim, dedim ki yau niye biz keçi değil de çebiş diyorduk ki bu sakallı dişilere?

    çocukluğuma indim, çıkardım geldim bilgiyi.

    şöyle söyleyeyim;

    ilk doğan yavrulara erkek olsun, kız olsun oğlak diyoruz. aynen insan yavrularına bebek dediğimiz gibi.

    sonra eğer genç keçi kızımız(lafa bak hele!) bekar veya çocuksuzsa çebiş adını alıyor. bekar olup olmadığını anlama şansımız olmadığına göre yavrusu olmayan keçiler diyelim biz bunlara. bir yaşına kadar olan dişi keçilere denilmesinin nedeni ise bunların doğurganlığı.

    genelde 1 yaşını dolduran keçiler hamile kalır ve ikinci yılda yavrusu olmuş olur.

    erkekse adları değişmiyor zaten, teke...

    ben daha evvel "çam" konusunda bu hayvanceezlerle sorunlarımı paylaşmıştım, bakınız vermeyi sevmediğim için artık kendiniz pişirip yiyeceksiniz merakınızı.

     
  2. ayak takımı

    maksim gorki'nin klasiklerinden olan, ekonomik kriz etkisiyle hem sosyal hem de manevi açıdan dibe vurmuş işçi ve köylü kesimini konu ettiği "ayaktakımı arasında" oyununda bahsi geçen toplumsal sınıf.

     
  3. yolda yürüken entry girmek

    Japonlara veya teknoloji hastası uzak doğu toplumuna has olabilecek bir durum.

    bizim sözlüğün bu tarz problemler yaşayabileceğini çok ütopik buluyorum.

    çünkü normal koşullarda bile yazma konusunda sıkıntılar var, aşırılık değil tersine bir tenhalık söz konusu.

     
  4. sevdiceğinin sana ben sana o gözle bakmıyorum'demesi.

    'ey sevdiğim bir gün bana yar demedin' türküsüyle demlenecek kişi söylemi.

     
  5. yaprak kıpırdamıyor

    yine, yeni, yeniden... sözlük köylüğü için kullanılabilecek deyim.

    nerdesiniz millet? huuopp!!

    radore bile konu açmıyor, radyasyon sızıntısı haberi geldi de benden mi gizliyorsunuz?

    bu ay yazarların çalışmasını hiç beğenmedim. beni bile sıralamada birinci yapıyorsunuz ya çoh ayıp, cık cık cık!