Türkiye'nin memur portalı

Enerjisi her daim full olan, yatmak bilmeyen yatsa da bi türlü uyumaya, ağlamaktan bitap düşen buna rağmen sızmak bilmeyen, anne sabrına zarar, komşuya gerginlik veren gidip rezene, papatya, kantron gibi bitki çayları içirmeyi bile düşündüğüm, iyi ki alt kattalar ya bir de üst katta olsalardı diye şükür vesilesi olan, zaman zaman parkelere tıklamak suretiyle rahatsızlığımı belli ettiğim,bir ümit korkar çekinir belki de durulur dediğim, Allah anne babasına bağışlasın temennisi ile sözlerime son verdiğimdir.

Uyusa da ben de uyusam....

Gözünden uyku akan mutsuz gülümseme

Yeni yeni konuşmaya başladığı ve her nesnenin adını henüz söyleyemediği zama larda biricik oğluşumun -ki kendisi şu an 12 yaşındadır- biz yetişkinlerin "şey" kelimesine muadil olarak bulduğu kurtarıcı kelimesidir.

Zaman içerisinde "akadi" şeklini alan bilinmezi tanımlayan kendince uydurduğu terimdir.

Anne baban hayatta mı sorusuna (eğer yaşıyorlar ise) verilecek en güzel cevaptır.

Hayattalar, sağlıklılar anlamı taşır.

Karşısındakini zor durumda bırakmaya sıkıntıya sokmaya çalışırken kendisi içinden çıkılmaz bir hale giren kişiyi tarif eden Atalar sözüdür.

"Eeeee! Ne demişler? Ava giden avlanır." Şeklinde kıs kıs gülünerek söylenebilecek bir sözdür.

Kör kütük sarhoş halde eve gelen sorumsuz geniş savurgan evin güya direğine, kendisi ve pis sarhoşlugu ile uğraşmak istemeyen çilekeş karısının söylediği "yat, zıbar!" isyanıdır.

Çok şükür ki yaşamadığım ve şahit olmadığım sadece baskalarından duyduğum bir durumdur.