Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
LanetBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
söz uçar yazı kalır misalinde vurgulandığı gibi kalıcı olması ve nesillere aktarılmasıyla yönüyle kültür taşıyıcılığı yapmaktır.
yazmak kimine göre de bir terapi niteliğindedir.sözlük de bunlardan biridir.
yaşadığını mı yazar insan,yaşayamadığını mı.
her yazılan yaşanılan değil fakat yazılan her yaşanmamışlık o an için bir yaşanmışlık halini alıyor.
bu da yaşayamadıkça daha da yazmayı getiriyor.böyle böyle yazıp duruyor insan.
sonunda bakıyor ki hiç yaşamadıklarını aslında okuyanların gözünde yaşıyor.
demem o ki yazmak ve yaşamak birbirine bu kadar yakın ve bir o kadar uzak.
hani gazetedeki insanların yüzüne kaş,bıyık,gözlük falan çizersin de sonra nefretle karalamaya başlarsın ya,işte öyle bir şey.
genelde ''iyimserim'' diyerek cevap veriyorum.iyi miyim bilmiyorum fakat iyimserliğim hep üzerimde biliyorum.
belki reddedilme korkusu belki karşıdakini kaybetme endişesi ile adım atamamak,
içine atıp kendini yemek ile eş değerdir.
yıllar yıllar önce birinden çok hoşlanıyordum,çok beğeniyordum fakat bir türlü açılamıyordum.
ben onu tanıyordum ama o beni tanımıyordu.
kendimce bir yöntem geliştirdim aslında çok bilinen bir yöntem.
önce arkadaşı olayım kendimi sevdireyim daha sonra da pat diye açılırım dedim ve işe koyuldum.
arkadaş olduk,sohbetler,gezmeler,birlikte çalışmalar falan aldı başını gidiyor.
bugün açılırım yarın açılırım nasılsa birlikteyiz diye diye öteledim durdum.
sanırım bu süreç içinde arkadaşlığın dozunu ayarlayamadım ve geldiğimiz nokta artık kankalık olmuştu.
bana beğendiği çocuğu falan anlatıyor taktikler istiyordu arada.tuhaf bi ilişkimiz vardı.
1. | semraa-91 | |
2. | fırfırlı-broccoli- | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |