Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Lanet

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

654 entry 157 konu hiç puanı yok
23.02.2024 22:58 son işlem tarihi takip etme takip et

röportaj serisi

spoiler

bu haftaki sohbeti okumak için tıklayabilirsiniz.

28.01.2024 22:11
  1. türk usulü ikna

    benim sözüm senettir!

    yalanım varsa ne olayım.

    sana yalan borcum mu var?

    buralar çok değerlenecek abi.

    bunun garantisi benim.

     
  2. nick'in anlamı

    yirmi yıldır kullanıyorum bu nicki, nick gerektiren bütün platformlarda hep bu nick ile bilinirim.

    anlamı malum açıklamaya gerek yok, neden böyle bir nick aldığıma gelince, reel hayatta hep '' ne lanet adamsın '' derlerdi,

    gerek takılma babında gerekse ciddi manada. buraya kadar normal aslında.

    lanet'in bir de ikincil anlamı var, la; belli olmayan, olumsuzluk eki, net; gözüken, bilinen,

    şimdi bu ikisi yan yana gelince ortaya çıkan; net olmayan, gözükmeyen, var da yok.

    insan zamanla kelimelerine, sözlerine de benzermiş, onların ruhunu taşırmış.

    ben birincil anlamında almıştım fakat ikincil anlama evrildim zaman içinde.

    hatta bununla ilgili reel hayatta bir anımı da yazayım,

    yıllar önce her zaman takıldığım internet cafede takılırken babam gelmiş, içeri girmeden dışardaki arkadaşlara, gökhanı çağırır mısın demiş. çocuklar yıllarca bana lanet dedikleri için ismimi bilmiyorlar tabi, etrafa bakıyorlar gökhan diye biri yok. dışarı çıkıp babama öyle biri yok amca diyorlar.

    babam biliyor orda olduğumu zira araba kapıda ( zaten arabayı almaya gelmiş ) tekrar gidin içerde çağırın diyor, çocuklar yine bakınıp bakınıp aynı cevabı verince, babam içeri giriyor. ben babamın gördüğünü girince hemen ayağa kalktım yanına gittim, babam çocuklara dönüp,

    -burda ya işte oğlum görmüyor musunuz?

    +haa amca sen laneti mi soruyordunnn.

    çocukların gözü önünde duruyorum aslında net şekilde fakat görmüyorlar, burada la eki devreye giriyor. bazen intihar ettireyim bu nicki diyorum, bazen de zaten olmayanı nasıl yok edeceksin diyorum.

     
  3. insan olabilmek

    ''insan, insan olarak doğmaz, oluşturulur'' der erasmus.

    bu görüşten yola çıkarak, kişiyi insan yapan, kendisidir aslında.

    doğmak her canlı türüne has fakat zamanla neye büründüğü kişinin kendi iradesinde.

    sorumluluklarını bilen bir birey, buna göre davranıp, yeri geldiğinde yanlışını kabul edebilen, yeri geldiğinde kendini mahrum edebilen, yeri geldiğinde yine kendini mahkum edebilendir.

    farklı düşüncelere saygı duyabilen, güç, iktidar, maddiyat ve kişisel çıkar doğrultusunda kimsenin de tahakkümüne girmeyen,

    öz benliğini toplumsal ve evrensel değerlere göre dizayn edebilendir.

    iyi bir dost, iyi bir kardeş, iyi bir ebeveyn hepsi zincirin halkalarıdır.

    insan doğmaz, olunur. bunun adı da yukarıda söylediğim gibi çeşitli sıfatlar ile adlandırılabilir.

    ha bir de tersten bakarsak, insan doğup insan kalamayan, bu da ayrı bi entry konusu.

     
  4. yazısız kurallar

    bimde anahtar hep karşı kasadadır.

     
  5. suç ve ceza

    ahh radyacığım.. insanlar sana göre gerçekten de iki grupta mıydı,

    alâlade - fevkâlade.

    sen hangisinde idin? sıradan biri iken işe yaramaz, insanlığa zarar veren birini ortadan kaldırınca fevkalade olduğun düşüncesi seni de o kötülerden yapmadı mı. hep bu yüzden içsel çatışmalar yaşamadın mı? evet sen raskolnikov, hepimizin içinde biraz sen varsın. haksızlığı başka bir haksızlık ile örtmeye çalışan yanımızsın, kendimize yarardan çok zarar veren çevremiz, en çok kendimize yalan söylediğimiz gerçeğisin sen.