Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
LanetBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
16. yüzyıl divan şairlerindendir.
Şiirlerinde daha çok rindliği ön plana çıkan Zati hakkında Tezkirecilerin çoğu, onun Necati'den sonra şairlere yol açacak büyük bir sanatkar olduğunu söyleyerek ismini fazla duyuramamasını mevki hırsının bulunmayışına ve sağırlığına bağlar.
ömrünün son dönemlerinde beyazıtta remelci dükkanı açar, bu dükkan zamanla genç şairlerin uğrak yeri olur, burada şiirlerini zati'ye sunarlar, ona beğendirmeye çalışırlar.
genç şairler dediğime bakmayın, bunlar taşlıcalı yahya, hayali, galatalı kudsi ve baki gibi üstadlardır.
tüm bu büyük şairlerin hocasıdır.
Tanzimat dönemi şairlerinden Ziya Paşa, Zati'yi Divan şiirimizin temel taşlarından biri sayarak, şunları söylemiştir:
Eslafdan Ahmed ü Necati
avare vü dil-şikeste Zati
Türki sühana temel komışlar
Gerçi temeli güzel komışlar.
Zati, çağının orijinal şairidir. Onu orijinal kılan da mana ve hayalinin genişliğidir.
Daha önce görülmemiş manaları, kendine mahsus duyulmamış hayalleri sanatlarla süsleyip, sunma başarısını göstermiştir.
aametin ey bostan-ı la mekan pirayesi
Evvelü ahir nazirin yok senin zatın dürür
Nurdan bir sevdir düşmez zemine sayesi
Hatm-ı cümle enbiya kevn ü mekanın vayesi
Yusuf'u gerçi görenler ellerini kestiler
ahiret pazarına vardıkda eyler faide
Gün yüzün gördü senin şakk oldu ayın ayesi
Nakd-i aşkındır anın ki server-i sermayesi
Menzilin tir-i dua-veş mavera-yi nüh-sipihr
Bağ-ı cennetde ümidi bü-dürür ki ''Zati''nin
Kadrinin arş-ı mualladan mualla payesi
Cümle mü'minlerle ol server ola hem-sayesi.
Şiirlerimde ezilenleri, çocukları, kadınları, ekmek parası için göçmek zorunda kalıp yolda telef olanları, evleri, kentleri, doğayı insanı ve hayatı anlattım der. Gülten Akın ilk dönem şiirlerinde daha bireysel, daha sonraki şiirlerinde ise toplumsal yönü ön plana çıkar. 1956'da üniversite yıllarında tanıştığı, yarım asrı geçen evlilikleri boyunca büyük bir sevgi ve aşkla bağlı kaldığı Yaşar Cankoçak ile hayatını birleştirir. 1 erkek, 4 kız, 5 çocuğu olur.
Gülerken yüzün
Dem çeken bir güvercinin sesini
İçin için büyüyen çimenleri
Baharda lunaparkı, bayram yerini
Ve alışkanlıklar dışında her şeyi
Gülerken yüzün
Aşıyor geçmişin acılarını
Kendini yarına değiştiriyor
Gülerken yüzün
Sanki çarmıhını kırmışsın
Senin ve ardından geleceklerin
Aylası alnına düşmüş gecenin
Oturmuş ağlıyor kendisi
Bunu öyle candan öyle yürekten
Öyle bir tutkuyla istiyorum ki
Aklımda hep öyle kalmalısın
Ani Hatun,
Türk şair ve hattat. 17. yy Divan Şairidir. Gerçek adı Fatma'dır.
Döneminde '' Hace-i Zenan '' ( Kadınların Hocası ) olarak anılmıştır.
Şairliğin yanısıra, hattat olarak da ün yapmıştır, öyle ki hattatlığı şairliğini geçtiği de söylenir.
'' Feramuş itti hayli dem beni yad itmeden kaldı,
Benim çok sevdigim mahzunu dilşad itmeden kaldı ''
Bilinen ilk kadın divan şairidir. asıl adı Zeynü' n Nisa'dır.
Fatih Sultan Mehmed döneminde yaşamış ve hatta Fatih Sultan Mehmed'e platonik aşık olduğu rivayet edilir. Şairliğinin yanısıra, beste yapabilecek kadar musiki eğitimlidir.
Keşfet nikabını yeri göğü münevver et
Bu alem anasırı firdevs-i enver et
Depret lebini cüşe getir hacz-i kevseri
Anber saçını çöz bu cinanı muattar et
Hattın berat verdi saba yeline dedi
Tez er Hatay'aa Çin'i tamam et müseehhar et
Yara yolunda aşk ile derdinden ölenin
Kim der sana ki hecr ile canın mükedder et
Zeynep çü dost zülfü gibi tarümarsın
Divane olma şiirini divan ü defter et
Zeyneb ko meyli zinet-i dunyaya zen gibi
Merdane var Sade-dil ol terk-i ziver it
Leyla Saz, 1934'te Soyadı Kanunu'nun çıkmasından sonra Saz soyadını almıştır. Bu soyadını almasının nedenini ise, '' Kendimi bildim bileli günüm müziksiz geçmedi '' ifadesiyle açıklamıştır.
Abdülmecid'den Vahdeddin'e kadar bütün padişahların döneminde yaşadı. Ancak Abdülmecid Sarayı'nda geçen çocukluk dönemi yetişmesinde büyük rol oynamıştır. Sanki ilk duyduğu sesler annesinin ninnisinden sonra sarayın duvarlarında yankılanan saz ve sözlerdir. Nitekim bu çevre onu şiire götürecek ve ilk şiirini ondört yaşında iken yazacaktır. Ancak, besteci yanı şair yanından daha öndedir.
Leyla Hanım'ın, '' Yaslı gittim şen geldim '' mısrasıyla başlayan marşı bilhassa Cumhuriyetin ilk yıllarında çok beğenilmiş, uzun süre dillerden düşmemiştir. Atatürk'ün de çok sevdiği '' Mani oluyor halimi takrire hicabım '' şarkısının sözleri ve '' Nerdesin, nerde acep gamla bıraktın da beni '' şarkısının bestesi, '' Seni sevda çiçeğim, tac-ı serim '' şarkısının sözleri Leyla Saz'a aittir.
1. | semraa-91 | |
2. | fırfırlı-broccoli- | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |