üniversite yıllarımda ankara'da okurken kutlu doğum haftası münasebetiyle akşam gül dağıtmak için bu caddeye gitmiştik ve yanımıza yaklaşan üç-beş iri yarı tabiri caizse öküz gibi elemanın ne yapıyorsunuz burada sorusuna biz de gül dağıtıyoruz diye cevap verince onlardan burada bedava diye birşey olmaz, bizden izinsiz zaten olmaz tarzında yanıt almıştık da sağ olsun civardaki eski bir kabadayının ismini zikrederek ondan izinli olduğumuzu belirtince çekip gitmişlerdi. demek ki büyük memlekette bedava yani sebil iş bile olmuyordu, bunun için bile izin almak gerekirdi ya da haraç ödemeliydi, öğrenmiştim. derken bir gülü verdiğim elemanın yanında iki tane manken gibi hatun olmasına rağmen konuşmasından yumuşak olduğunu fark ettim ve bana neden gül dağıttığımızı sordu. ben de kutlu doğum haftası deyince bana kutlu düğün haftası mı? diye sormuştu. kutlu doğum dedim, daha önce duymadın mı diye sordum o da bana hayır duymadım diye cevap vermişti. evet kutlu doğum haftasını duymayanlar da vardı.