Türkiye'nin memur portalı

aramızda birkaç dakikanın lafı mı olur düşüncesinin ürünüdür. ancak o birkaç dakikanın ne kadar önemli olduğunu uçağı kaçırana sormak lazım diye de düşündürür.

ülkemizde de tüm dünyada özellikle batı dünyasında da israf toplumların önemli bir sorunudur. her gün israf edilenleri imkan olsa bir araya toplayabilseydik belki de dünyada açlık sorunu ortadan kalkabilirdi. ancak yapılan her türlü uyarılara rağmen toplumun çok düşük bir oranını oluşturan yüksek gelirli kesim israf konusunda olabildiğince serbest davranmaktadır. dünyadaki 1 milyardan fazla kişinin günlük 1 dolardan daha az tutara çalıştığı düşünülürse israf etmenin nasıl bir illet olduğu daha da belirgin olacaktır.

inanan kişinin ise hayatının her alanında ölçülü olması gerektiğinden ''Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.'' akidesince uzak durması gereken bir davranış biçimidir.

ülkemizde çok tanınmasa da Dünyaca ünlü olan agnostik amerikalı bilim insanı. ölmüş olduğu için şüphe duyduğu konular ile ilgili emin olma şansı yakalasa da bunu pek tercih edeceğini sanmam. Kainatın başka yerinde de bizim gibi canlı varlıkların olabileceğini ciddi bir şekilde savunan bu asttonom benim de çok sevdiğim ''the absence of evidence is not The evidence of absence' sözünün de sahibidir.

Bir Üyelik ile öğretmen bir Üyelik ile doktor olma şansı veren durumdur. Bir üçüncü Üyelik ile yönetici bir diğer Üyelik ile de Diş hekimi olma şansı da yakalanabilir. Sonuçta sanal Alem yalan alem demiş bir dönemin ergen gençliği.

hemen hemen bütün kadınların ah keşke diye atılacakları ama gönlünden geçenleri gerçekten sorsak kesinlikle istemeyecekleri dünyadır.

erkek için de kadının olmadığı bir dünya bence yaşanabilir değildir. yani bir düşünsenize, yok ya bence hiç düşünmeyin. bana göre hayatı güzelleştiren zaten kadınlardır.

yukarıda bahsedildiği kadar olmasa da dünyada savaşların yoğun olduğu dönemlerde erkek nüfusunun ciddi oranda azaldığı bilinen bir gerçek. mesela Çanakkale Savaşı'nda bilmem falan erkek lisesi hiç mezun vermedi gibi bilgileri hepimiz duymuşuzdur. ayrıca Almanya'da 2. dünya savaşı sonunda kadınların nüfusu erkek nüfusunun altı katına ulaşmış bulunuyordu. şu Rusya'da hala erkek nüfusu kadın nüfusundan 9 milyon daha azdır. mesela Ukrayna lviv'de nüfusun % 85'i kadınlardan oluşur (sakin olun genşler). ne bileyim Moğolistan'ın bizden sözde damızlık erkek ihraç etmek istediği haberlerini daha önce izledik. ancak ne şekilde olursa olsun doğa ilginç bir şekilde belli bir süre sonra cinsiyetler arasındaki bu nüfus dengesizliğini aşağı yukarı eşit bir hale getirmektedir, Allah'ın işi işte. yani erkek nüfusu az ise doğumların da çoğunluğu erkek olmaktadır. bu nedenle dünya genelinde kadın erkek nüfusu arasındaki oran aşağı yukarı fifti fifti olmaya devam eder. yani biz insanoğlu ulusal olmaktan uluslar arası olmaya geçebilsek bu konuda sıkıntı kalmayacak.

şimdi bunları niye anlattım diye de soruyorsunuz. ben de bilmiyorum ama şuna eminim. çok nadir istisnalar dışında hiçbir kadın doğal yollar varken yapay spermle çocuk sahibi olmak istemez.