Türkiye'nin memur portalı

sözlükteki versiyonu kendi açtığı başlık dışında hiçbir başlığa entry girmeyen/giremeyen yazar olan kişidir. pırlanta değerindeki fikirlerini açıklamaktan imtina eder.

vakti zamanında osmanlı döneminde padişah Topkapı Sarayı'nda kendisini eğlendirmeye gelen şapkasından tavşan çıkaran, ağzında ateş söndüren ve uçurduğu kuşu ayaklarından ağzıyla yakalayan bir sihirbazı morali yerinde olmadığı için huzurundan kovmuş. o sıralarda padişah tarafından huzura kabul edilmeyi bekleyen Fransa elçisi bir an önce içeri alınmayı isteyince ona da, az önce padişah falan işleri beceren hünerli hokkabazı bile kovdu sen de ağzınla kuş tutsan nafile demişler.

yani ne yaparsan yap kabul edilme şansın yok anlamına gelen deyimdir.

toplumumuz bireylerinin saf ve temiz duygulara sahip olduğunu ifade eden kavramdır. direkt olarak çok da alakası olmasa da benzer şekilde, türk sinemasının meşhur kötü karakteri erol taş gerçek hayatta gittiği bir çok yerde kadınların hakaret ve beddualarına maruz kaldığını ifade etmişti. ayrıca rol aldığı bir film sonrası kendisini dövmeye gelen grup erol taş'ı evde bulamayınca okula gidip çocuklarını dövmüşler.

kutsal bir görevi andıran konu açma görevini ifa ederken vurulup yere düşen yazarın elindeki sancağı toprağa değmeden kapıp adeta bayrak yarışında bulunan sprinterlar misali koşmaya devam eden yazarın kavradığı bayrağı günün ilerleyen saatlerinde teslim edeceği kimseyi bulamaması sonucu bir köşeye sinip gizlice dinlenerek yarına enerji depolamasını anlatan duygu yüklü konudur.

evlendiği zaman hıncını kocasından onun hayatını cehenneme çevirerek çıkaracak kızdır.

sigmud freud okuyan kişi bilecektir, yön değiştirme diye adlandırdığı bir savunma mekanizması vardır sigmud freud'un. bu görüşe göre mesela bir adam amirine kızsa ona cevap veremeyeceği için eve gelip eşine, çocuğuna tepki gösterir. ya da bir öğrenci öğretmenine kızar ancak yanındaki arkadaşıyla kavga eder gibi. bu durumun da ben benzer bir mantığı olduğunu düşünüyorum açıkçası.