Türkiye'nin memur portalı

etrafımda tanıdığım bir kaç insanın yapabildiğidir. ben et ve özellikle ekmek olmadan kesinlikle ve kesinlikle doyma hissine ulaşamıyorum. makarnayı bile ekmekle yiyorum yani. ancak bu elemanlar sadece meyve yiyerek doyabiliyorlar. vejeteryanlık falan değil bu, bir adım daha ötesi yani. bu tiplerin havuç, mandalina, portakal yemekten ellerinin dudaklarının turuncu hale döndüğüne şahit olabilirsiniz.

bana sanki kaba etlerle uygulanan kuvvetmiş gibi gelen güç göstergesidir. genellikle kişinin düşünme kaabiliyetini ve medeni ölçütleri kullanmak yerine baş vurduğu kas gücüdür.

israf mefhumundan habersiz kişi davranışıdır. hani millet ekmeği çöpten topluyor sen ise paranın üzerine tuvaletini yapıyorsun, yuh diyorum. kişi ne kadar zengin olursa olsun kanımca yüzde yüz görgüsüzlüktür. bir an düşünüyorum da yahu insanın milyar dolarları olsa yediğini yer, içtiğini içer, gezer, tozar en güzel malikanelerde yaşar da bu nedir yahu.

tropikal bölge kuşağında yaşayan bir annenin isminden türetildiğini düşündüğüm marka. yani tropik ana, ancak markanın yabancı olması da çelişki yaratıyor.

reklamlarında çocuklara vişneye fişne, ekşi yerine eşki dedirterek sanki daha sempatik ve şirin olmayı amaçlasalar da çocukların dil gelişimi için kelimelerin yanlış bir biçimde kullanılmasının olumsuz bir örnek olduğunu düşünüyorum.

bir manası da çalmak olan kelime. özellikle banka kelimesiyle birlikte anıldığı zaman daha da bir anlamlı olan kavram. bir diğer şekilde elbiselerini çıkarmak da demek oluyor.