Türkiye'nin memur portalı

güne aşırı dolmuş bir mide ile başlamaya sebep olabilecek kahvaltı türü. en mantıklı yöntem şudur. kafa dengi bir arkadaşla bu şekilde kahvaltı satılan bir yere gidilir. bir kişi tost vs satın alırken diğeri açık büfeden iki kişilik! kahvaltı satın alır.

benim için, aktif fubol hayatını sonlandıran isimlerden peter schmeichel ve oliver kahn olmakla birlikte hala futbola devam eden olarak ise gianluigi buffon'dur.

ali nurşani - yabancı

babamın çok sevdiği ve dinlediği bir eserdi.

Zaman mı hızlandı vakit bir başka

Gecemi kaybettim günler yabancı

Geçen yıllar gençliğimi götürdü

Hayalin yarine dünler yabancı

bu kadar hayranı olduğuna şaşırdığım alman filozof. engels ile birlikte kendi adıyla anılan marksizm'in kurucusudur. marks'ın görüşlerine göre toplum tarih içinde çeşitli evrelerden geçer ve bu evrelerin en belirleyici faktörü üretim araçlarıyla üretim ilişkilerindeki değişimdir. ekonomi marks'a göre diğer her şeyin belirleyicisidir. zaten hazırladığı manifestoda dini de ekonomik çıkarlar adına uydurulmuş bir masal olarak tanımlar ve meşhur sözünü (din afyondur) söyler. ayrıca din marks'a göre, egemen sınıfların ezmekte oldukları halkı güçsüzleştirmek ve pasif kılmak için uydurdukları hikayelerdir. marx, toplumların bir gelişim/değişim içerisinde birbirlerini takip ettiklerini düşünmekteydi. köleci toplumlar feodal toplumlara evrilmiş, feodal toplumlar kapitalist toplumlara evrilmiştir. nihayetinde sanayinin gelişmesi sonucunda oluşacak işçi grupları (peoleterya) sonunda bir devrim (silahsız/kansız) gerçekleştirererek sosyalist toplumu kuracak ve insanoğlunun en mükemmel devresi yaşanacaktı. bunun için öngördüğü ülkeler özellikle sanayinin ileri derecede gelişmiş olduğu fransa, ingiltere ve almanya gibi ülkelerdi. (aynısının farklı rengi olan lenin bu konuda farklı düşünmekte ve devrimin sanayileşmemiş/geri kalmış tarım ülkelerinde de gerçekleşebileceğini söyler. herhalde yapacağını öngörmüş olmalı!) ne yazık ki! marks'ın bu öngörüsü hiçbir zaman gerçekleşmemiş, ülkelerde gerçekleşen devrimler işçi hareketleriyle değil de güçle/silahla/kanla/darbeyle gerçekleşmiş ve sözü edilen sanayileşmiş ülkelerde ise tam tersi maalesef kapitalizm almış başını yürümektedir.

belirli bir işi bir firma adına ihale karşılığı satın alıp daha az ücretle yaptırmaya çalışan alt yüklenici. ve tabii ki fransız mantığının bir ürünüdür.