Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
testosteronnBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kabak döndü dolaştı pitbulların başına patladı gibi görünüyor
Çevreye zararlı bütün başıboş köpeklerin cezasını kesmek için ırkçı bir politika izlenmemeli
Konuyu halk ve hayvan sağlığı menfaatine düzgünce değerlendirerek; sokak hayvanlarının rehabilitasyonu, doğum kontrolü, kısırlaştırılması ve icap ederse itlafı şeklinde faaliyet planı hazırlayan siyasi parti hangisi olursa oyum onadır.
Asıl cezayı sözde hayvanseverlere kesmek lazım, orası da ayrı bir tartışma konusu.
Tadına bakılmadan alınmaması gereken ürün
Bazen satılmayan yeşil zeytinleri değerlendirmek için ızgara zeytine çevirebiliyorlar ve tadı bariz kötü oluyor
Gerçekten anlaşılması güç kişilerdir
Nasıl bir hayal alemindesin be mübarek!isim yok, resim yok, adın belli değil, sanın belli değil!kim seninle niye tanışsın da temasta bulunsun
Lan bunun yeri burası mı?
Burada tamamen temiz ve ciddi niyet taşıyanları tenzih ediyorum ama bazı beyinsiz böcekler yok değil, kafasının içinde beyin yerine testis olan böceklerden bahsediyorum.ya senin yalnızca içgüdüleri gereği çiftleşen bir hayvandan farkın yokken niye insan taklidi yapıyorsun ki?bak senin türünün erkek bireyleri kaslı veya paralı olduklarını kanıtlar profillerle Instagram'da ve tinderda et pazarından seçer gibi kendine kadın seçebiliyor.yanlış yerdesin, yallah tindera.
Gerçi kazanın karası dışına, insanın karası içine derler
Kapalı kapılar ardında ne ahlaksızlıklar dönüyor!
ne aldatmalar, ne ihanetler, ne fantaziler, ne sapıklıklar...
Bir mesajla başlayıp çok ileri giden ilişkiler de oluyordur burada
Hazır yeri gelmişken kadın veya erkek kimse bana yazacaksa da yazmasın, onu da demiş olayım.
Sinoplu diyojeni severim 'gölge etme başka ihsan istemem' deyişini mesela
Kötü kedi Şerafettini de severim 'zaman kötü kolla dötü' deyişini mesela
Anadoluda da sıkça rastlanan, kuraklığa muazzam dayanıklı, şekilsiz, dikenli, sert gövdeli bir yabani armut türü.
Orman açıklarında, kayalıklarda, antropoz bozkırlarda yetişir.
Ahlat ağacı kuraklık gibi hava kirliliğine ve donmalara karşı da dayanıklıdır.kökleri kendi boyunun 4 katına kadar derinlere uzanarak ihtiyacı olan suyu karşılar.
Meyvesi sonbaharda olgunlaşır.
Ahlat ağacı anatomik olarak alışık olunan ağaçlara benzemediği gibi yaşam döngüsü olarak da meyve veren ağaçlara benzemez.meyve veren ağaçlar gibi baharı rengarank çiçekler, yemyeşil yapraklarla karşılamadığı gibi kışın gelişini de tüm yapraklarını dökmüş adeta ölmüşçesine karşılamaz, hatta kış gelirken onun meyvesi yeni olgunlaşmıştır.
Nuri Bilge Ceylan'ın filmindeki Ahlat ağacı da Sinan'ın babası idris'tir.hayatın anlamından ziyade anlamsızlığına odaklanmış olması idrisin saygınlığına gölge düşürmemeliyken, hayatın anlamına odaklanan hiçkimse tarafından saygı görmeyen bir İdris karşımızdadır.
Film baba çocuk ilişkisine dair hemen hepimizin yaşadığı sıkışmalar ve sorgulamalara dair beylik yargılarla karşımıza çıkmıyor.sadece baba çocuk ilişkisi olarak da değil aslında, filmde bütünüyle bir memleket sorgulaması mevcut.sorgulama var ama yargılama yok, yönetmen yargılama hakkını seyirciye bırakıyor.
Filmdeki karakterlerden hiçbirine iyi, kötü, mağdur, haklı, haksız gibi sıfatları yakıştıramıyoruz.belki ayrı ayrı her karakter sorgulanıyor ama hiçbirinin hakkında bir yargıya varamıyoruz.
Ahlat ağacı Türk sinema tarihinin en uzun senaryolu filmlerden biriyken, filmde uzun uzun diyalog sahneleri varken film konuşulanlar kadar konuşulamayan, susulan konuların filmi gibi.
1. | semraa-91 | |
2. | alonestyle |
Takip edilen yazar yok. |
ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.
kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.
evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...
baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.
mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.
son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.
apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.
daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.
Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama
Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.
Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |