Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

testosteronn

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

922 entry 140 konu 125 puan
08.05.2024 14:33 son işlem tarihi takip etme takip et

sessiz kalmak

konuşmayı daha doğrusu hatipliği bilmemekle alakalı olabilir, boş konuşmayı sevmemekle alakalı olabilir

ben susarım, çok konuşmam, susmayı konuşmaktan çok daha iyi bilirim ve tavsiye de edebilirim

insan eğer potansiyel taşıyorsa, nitelik sahibiyse, içinde bulunduğu toplumun "saygınlık" yargılarını karşılıyorsa layık olduğu rağbeti sussa da görüyor.

hasan can kaya armağan çağlayana çıkmıştı, güzel bir tespitte bulundu; varoştayken dünyanın en sanatsal heykelini yapsanız kimse saygı duymaz ama o heykelden para kazandıysanız size de heykelinize de herkes saygı duyar minvalinde bir tespitti.

içinde bulunduğunuz toplumun hayal ettiği şeylere sahipseniz size saygı duymaları için susmanız yeterli.hatta öyle ki, konuştukça zihinlerdeki ulaşılmazlık imgeleri ve esrarengizlik normalize edilir ve aslında hakettiğiniz saygınlığı da göremezsiniz.

susunca içimdekini göremeyen kabuğuma bakıp saygı duyar.

bense çevredekilerden ziyade içimdeki cevheri nasıl zenginleştirebileceğime odaklıyım.

Sessiz kalmak iyidir, düşünmeye vakit olur

01.05.2024 19:23
  1. oytun erbaş

    Hem fikren hem de tip olarak kaçık profesör

     
  2. Çocuğuna dur demeyen anne sayısındaki artış

    Çocuk eğitiminde özgürlüğün başıboşlukla, özgüvenin arsızlıkla tam olarak ayırt edilmemesinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm durum

    Tabi etkileyen başka çok faktör de vardır.

    Televizyon kırıldığında sıra dayağına çeken bir baba figürü yok ama bunun yerini eşyanın kıymetini lisanı uygunla anlatan bir ebeveyn de almadı.haliyle çocuklar eşyaların içinden geçiyor.

     
  3. sana karşı dürüst olacağım
     
    (Bkz: Senin annen bir melekti yavrum)
  4. mehdi

    Japon kültürü detaylarına hakim değilim ama

    Köprünün halatı koptu diye sorumlu mühendisin intihar etmesiyle, bizde yıllarca kpss sorularını çalanlar geldi gözümün önüne gelince böyle bi kıyas yaptım.

    Samuraylar iyidir yahu, yamuk yapmazlar.

     
  5. 2024 yılında hiç yaz dizisi çekilmeyecek olması

    ben toplumda(kitlede) büyük bir uyanış olduğunu düşünüyorum.kitle çok hızlı şekilde bilinçleniyor, çok çok hızlı.bilinçlenme beraberinde anlam arayışını getiriyor.

    kitleyi manipüle edenlerin(siyasetçiler, din tüccarları, dev şirketler, bilimin tiranları vs)toplumsal dönüşümün farkında olmaması mümkün değil.saçma sapan diziler ve siyasi propaganda programları yerine kitlenin beklentilerini karşılayacak yayın çalışmaları yapılacaktır.kitle kandırıldığını kendisiyle oyuncak gibi oynandığını farketmeye başladı, yeniden ikna edilmeye ihtiyacı var.

    evliliklerin, ailelerin, devletlerin, cemaatlerin, milliyetlerin hatta belki cinsiyetler gibi tüm birleştirici değerlerin tuzla buz gibi dağılacağı bir döneme doğru gidiyoruz.fikir dünyalarında bunlar zaten çok daha hızlı şekilde yıkılmaya başladı ama bu yıkım fiilen de gerçekleşecek.kitle anlam arayışı içinde ve aradığı anlamı karşılayamıyor; ne devletle, ne dinle, ne tiranların bilimiyle...devlet eleştirisine, din eleştirisine, bilim eleştirisine girmeyeceğim ama rahatlıkla rezillik her birinin paçasından akıyor diyebiliriz.oyun kuruculardan bazıları ağır çuvallayacak.mesela din tüccarları, mesela siyasiler, mesela kitle yönetimi hakkında deneyimi olmayan yeni yetme şirketler...

    baykar işçilerine 20 maaş ikramiye vermiş.devleti topyekün kontrol eden bir teşkilatın bütün verilerinin ve analizlerinin aktığı damadın şirketinin yaptığı bu çıkış tesadüf olabilir mi?bunlar çuvallamadan süreci atlatabilir miyiz umudunun sonucu.

    mantar gibi türeyen cübbeli sarıklı tipler var ya hani.işte onlar cemaatlerin çuvallamadan süreci atlatmaya çalışırken yaptıkları şeylerin sonucu.samimi şekilde dine dönüş falan olmadığı ortada.

    son yıllarda telaşlılık hali giderek artıyor.kitlenin kontrolünü ele almak için pandemi gibi enteresan girişimlerde bile bulunuldu ama taşlar yerine bir türlü oturmuyor.internet ve bilişim çağında kitlenin kıpırdanmalarını bir türlü durduramıyorlar.

    apayrı bir kenarda yapay zekaları geliştiren şirketlerin, sonunun nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor olmalarına rağmen son hızda yapay zeka çalışmaları var.mesela şu anda bir şirket kendi kendini toplumun yararı hususunda kusursuz şekilde geliştirebilen bir yapay zeka yapmış olsa, bu yapay zeka tüm dünyanın idaresini internete bağlandığı anda ele geçirirdi.yapay zeka konusunu bu kadar futuristik değil de biraz daha rasyonel şekilde değerlendirsek, yapay zekanın tüm sosyal dengeleri değiştireceğine dair konuşmaya gerek bile yok.ablamlar yahu, yazları türkiye'ye uçakla gelir araba kiralarlar, önce bize sonra eniştemler tarafa gidip orada kalırlardı.bu sene seyahati yapay zekaya planlatmışlar, önce o tarafa sonra da tatili kapatmak için bu tarafa geliyorlar, yurtiçindeki ulaşımı da toplu taşımayla yapacaklar.böyle buyurmuş yapay zeka, buyruğunu da detaylı bir analize dayandırmış.değişimin ve dönüşümün ne denli hızlı ve büyük olduğunu anlayamıyoruz bile.

    daha önce içinde bulunduğumuz dönemi çağ değişimi gibi bir şeyler olarak yorumluyordum ama fikrim son zamnlarda değişmeye başladı.biz insanlığın en büyük dönüm noktalarından birini yaşıyoruz.