Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

testosteronn

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

922 entry 140 konu 170 puan
08.05.2024 14:33 son işlem tarihi takip etme takip et

Çocuğuna dur demeyen anne sayısındaki artış

Çocuk eğitiminde özgürlüğün başıboşlukla, özgüvenin arsızlıkla tam olarak ayırt edilmemesinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm durum

Tabi etkileyen başka çok faktör de vardır.

Televizyon kırıldığında sıra dayağına çeken bir baba figürü yok ama bunun yerini eşyanın kıymetini lisanı uygunla anlatan bir ebeveyn de almadı.haliyle çocuklar eşyaların içinden geçiyor.

08.05.2024 14:31
  1. aile yakınlarından corona geçirenler

    bir hafta önce abim'in testinin pozitif çıkmasıyla dahil olduğum grup

    daha önce bu başlığa duyulanlardan öte görülenlerin yazılıp covid düzmecesinin ipliğini pazara çıkaracak olan başlık yazmışım, covidin ipliği bu başlıkta pek pazara çıkmış gibi görünmüyor zira ortalıkta akrabalarından genç ve sağlıklı olup covidden ölen yataklara düşen sürüne kimse yok.

    malesef covidle ilgili safsatalar ve varsayımlara dayalı başlıklar bolca rağbet görür ama bu başlık gibi herkesin başından geçen gerçeği yazması gereken başlıklarsa pek rağbet görmez.çünkü covid gerçeği tam olarak da budur.

    neyse abim eşi ve 2 yaşındaki çocukları karantinaya girdiklerinde ailede bolca panik yaşandı.biraz sakinleştirmeye çalışsam da iflah olacak gibi değiller salıverdim kendi hallerine.filyasyon ekipleri bizi kaderimize terketti, bi ilaç getiren bile yok, bizi boşverin nasılsa öleceğiz aman siz bize bakmaya falan gelmeyin gibi bir hava var whatsapp grubumuzda(gülücük)

    bolca ıhlamur, kuşburnu, su ve çiğ meyve sebzeye yülenmeleri ayrıca boğaz ve burundan gelen tüm akıntıları bekletmeden vücuttan uzaklaştırmaları tavsiyesinde bulundum. sıradan bir gripliye bulunulacak tavsiyeler işte...

    hastalığın seyrini gün gün yazdı abim... öyle ciddi bir burun tıkanıklığı bile olmadı desem yeri, hafif boyun ve sırt ağrısı oldu gripten farklı olarak. yengeme ve çocuğa bulaşmadı. ev içi karantina uygulamadılar, yatakları ayırmadılar, çocuk emerek uyur annesi babasıyla onu ayırmadılar ve anne ile çocuk hasta olmadı.

    covidle ilgili car car konuşup duranları keşke şu başlıkta anlatacakları şeylerde carlarken görsek

    ama göremeyiz, yok ki, öyle bişey hiç yaanmadı ki.

    bugün memlekete gidiyorum, e tabiki abimlere geçmiş olsuna da gideceğim.

     
  2. esnek çalışma yapmayan idareciler

    pandemiden dolayı işi duran ya da durma noktasına gelen idareciler, idaresindeki memurların tepkisine rağmen bunu gerçekleştiremez.

    yaptıkları işte kısmi hafifleme ya da herhangi bir değişim olmayanların esnek çalışmayı talep etmesi ise zaten abesle iştigal bir durum. bedavacılık, beleşçilik, hazırcılık gibi bişey.

    mevcut durumda doktorlar istifa etmeyi düşününce tefe koyuluyor, hatta istifa hakları resmen ellerinden alınıyorsa bu tutum tüm kamu çalışanlarına uygulanmalı. doktora ihtiyaç var da polise, gişe memuruna, kontrol görevlisine, bankacıya ihtiyaç yok mu? evet var hatta bazı mesleklerde normal dönemlerde olduğundan daha çok mesaiye ihtiyaç var.

     
  3. Ne yapacağımızı bilemediğimiz anlar

    türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak bunun için yeterlidir

    sürekli yaşadığım duygu, karşılaştığım şey bu.

    ülke ve dünyadaki ana akım gündemi takip ettiğimde bazı gelişmeler bu hissi kaçınılmaz şekilde yaşamama sebep oluyor.

    çıkıp gitsem, -ki gitmeye imkanım var- burada köklerim var gidemiyorum, zaten hayatıma da kalmak üzere şekil verdim.

    kalsam, içinde bulunduğumuz durumlara karşı önlem almaya becerimin yetmeyeceği dönemlerin geleceğinden korkuyorum. sürekli pozisyon değiştirerek yaşamaya mahkum olduğumuz bir ülke burası ya da diğer seçenek tepkisiz kalıp köle olmaya doğru sürüklenmek.

    dermess mahlaslı yazar kasandra sendromu diye başlık açıp ufkumuza ufuk katmıştı, yine geçirdiğim nöbet kasandra mı ola?

     
    (Bkz: Kasandra sendromu)
  4. merkez bankasının faizleri artırması

    ülkenin daha çok çaresizleşmesine yol açacak olan gelişmedir.

    faiz beraberinde devalüasyonu ve enflasyonu getirir.başka yol yok, mecburen bu olacak çünkü sistem böyle çalışıyor. hissedilecek şekilde veya ne kadar bir zaman sonra enflasyon ve devalüasyon olur olmaz orasını bilemem de başka bir sonucu yok bunun. sen bu faizi arttırdıysan belki bir süre idare edersin ekonomi ferahlar ama kaçarın yok yeniden para basmadan ve faizi 0 noktasına taşımadan bu sarmaldan kurtulamazsın. faizi #2i8u şurada biraz anlatmaya çalıştım ama karışık olabilir, affola.

    bir de faiz artırımına gerekçe olarak enflasyonla mücadele edilmesi gösteriliyor ya ben de buna tutuluyorum.

    hadi lan oradan oy avcısı makam koltuk sevdalısı kan emici sürüsü sizi.

    bu faizi artıranlar bizim köle olmamıza sebep oluyor.

    %15 faiz demek bugün bankaya 100binlira yatıran kişinin 5 sene sonra 200bin lira parası olması demek.

    5 senede kendini ikiye katlayan bir yatırımınız varsa satın tası tarağı o işe girin demek. şimdi tüm dünyadan para akacak piyasamıza ama sadece faiz için akacak, kimse bir çivi çakmak için gelmeyecek bu ülkeye. isimsiz kölelerin ülkesi burası, bu enayilere semer vuran çok olur. bu semerin vurulması için halkı enayi pozisyonuna düşürüp, 'alın size 80 milyon enayi' diye dünyadaki para babalarına köle olarak pazarlayanlar da bize liderlik etmeye devam edecek.

    ne saçma değil mi?

     
  5. iyi polis kötü polis

    bugün akepe genel başkanı ve merkez bankası arasında oynanan oyun.

    iyi polis gibi davranan tayyip 'faize karşıyız, girişimcimizi faize ezdirmeyeceğiz' der

    sona kötü polis gibi davranan merkez faiz arttırır.

    çaresizliğin dibini yaşayan tutsak iyi polis ne derse onun sözünü dinler onun tarafında olur.

    gerizekalı anlamaz ki iyi de olsa kötü de olsa polis onu suçlu olarak görür.